102 yıllık birikimimizle, Cumhuriyetimiz,
küresel barış ve
kalkınma adına ortaya konan uluslararası çabaların tam
merkezine yerleşmiş bir 'oyun
kurucu' ve 'denge
kurucu' ülke olarak öne çıkıyor. Milletimizin yüzyıllara
dayanan kutlu yürüyüşü Ülkemizi güç, merhamet ve adaletle
şekillenen yeni bir medeniyet eşiğine taşımakta.
Cumhuriyetimizin ikinci asrına, Türkiye Yüzyılı
şiarı ile, öncü bir güç olarak giriyoruz. 102 yıl önce küllerinden
doğan Türkiye Cumhuriyeti Devleti, 20. Yüzyıl'ın tüm fırtınalarına
rağmen ayakta kalmayı, Milletimizin bitmek, tükenmek bilmeyen
azmiyle, tarih sahnesinde yeniden bölgesel ve küresel bir
çekim merkezi olarak ağırlığını
hissettiriyor. Kurtuluş Savaşı'nın zorlukları, hatta
imkansızlıkları içinden doğan Cumhuriyetimiz, bugün yalnızca bir
yönetim biçimi değil; aynı zamanda Milli
Egemenliğin ve Milli İradenin tezahürü, bir
medeniyet iddiasıdır.
Cumhuriyet'in ilk asrı, yokluk içinde var olarak, imkansızlıklardan
büyük atılımlara koşarak, büyük bir...