Bismillahirrahmanirrahim
Günlerden bir gün yine Bişkek’teyim…
Bişkek’in kış geceleri ünlüdür.
Bazen eksi kırk dereceyi gören sıcaklıkta zaman zaman donma
vakaları ve ölümler yaşanır.
Genellikle evsizler eğer geceyi geçirecek sote bir yer bulamaz da
bir yere sızıp kalırlarsa, sabaha karşı donarak ölürler.
Akşamla gece arasında bir
vakitte, beş altı tane evsiz gelenin geçenin pek olmadığı bir yolda
önümü çevirdi.
İyi beslenemeyen, zayıf, ufak tefek adamlar… Ama insan kıyamıyor
yine de.
“Hayırdır, ne istiyorsunuz?” dedim.
“Gece soğuk geçecek, bize içecek bir şeyler al,” dediler.
“Olmaz, gelin size ekmek arası bir şeyler ısmarlayayım,” filan
demeye kalmadı, etrafımı çevirdiler.
Konuştuk. Nasihat ettik. Anan aşağı baban yukarı, bir türlü
anlaşamadık.
En son grubun lideri bir adım öne çıkarak:
“Bak,” dedi. “Biz bu gecenin sabahına çıkar mıyız, belli değil.
Bize maval okuma! Alacaksan al bir şeyler.”
“Yapmayın, etmeyin. Peygamber
Efendimiz (S.A.V)...” diye bir cümleye başlayacak oldum.
Ağzımdan Âlemlerin Efendisi’nin (S.A.V.) adı çıkar çıkmaz, herkes
bir anda elini kalbine götürüp salavat getirdi.
Dondum kaldım!
Bir karikatür
yayınlamışlar.
Âlemlerin Efendisi (S.A.V.) bu karikatürde alaycı bir üslupla
gösterilmiş.
Ne gafil adamlar var.
Ateizmin ata topraklarında, Sovyetler Birliği’nde
yayımlanan Bezbojnik (Tanrısız) dergisinde bile Peygamber
Efendimiz’i (S.A.V.) konu alan bir karikatür yayımlanmadı.
Her şeyi yaptılar, ahaliyi dinden soğutmak için ne lazımsa
denediler.
Ama böyle bir karikatür Tanrısız dergisinde yayımlanmadı.
İyice anlaşılsın diye en baştan
bir daha yazıyorum:
Ateizm temelli bir devletin Tanrısız dergisinde bile yayımlanmayan
karikatür, yüzde bilmem kaçı Müslüman olan güzelim memleketimde
yasal olarak yayın yapan Leman dergisinde yayımlandı.
Bunlar oturup avukatlarına filan sormuşlardır.
Gelecek tepkilerin ne olacağını aşağı yukarı tahmin etmeye
çalışmış, yaptıkları rezil işin karşılığında kanunen ne ceza
alacaklarını iyi kötü araştırmışlardır.