Fenerbahçe’nin Konya’da oynayacağı maç, açık ve net olarak
atlama taşı ya da batma maçı olarak ortada duruyordu. Konyaspor
Teknik Direktörü Rıza Çalımbay kardeşimiz de bu maçı kendileri için
final oyunu olarak yorumlamıştı. Ama Rıza Hoca’nın atladığı bir
gerçek vardı. O da, bu maça Ali Palabıyık’ın atanmasıydı. Buraya
nereden mi geldim? Geçen sezon Kadıköy’de oynanan F.Bahçe-Beşiktaş
maçını sizlere hatırlatmak isterim.
Cocu, orta sahayı birbirinin ismini henüz ezberleyememiş
oyunculardan kurmuştu yine. Yani hayat merkezi zor durumda
kalacaktı ama buna karşılık Rıza Hoca’mız da iki santrfor
kurgusuyla ‘Ben istemiyorum, sen yen’ anlayışındaydı sanki. Ayew,
Slimani ve Aatıf üçlüsünden kurulu ön tarafta en iyi oyuncu sizce
Aatıf değil miydi? Ama hep söyler yazarım, dünyanın en cilveli
branşı futboldur diye. Aatıf çıkıyor, yani F.Bahçe’nin o ana
kadarki en iyi oyuncusu, yerine giren Elif golü yapıyor.
Konyaspor’un atladığı bir gerçek daha vardı. O da, F.Bahçe
savunmasının üstüne ne kadar yüklenirseniz yüklenin maçı kazanma
şansınız o kadar azdır. F.Bahçe savunmasını ne kadar kalesinden
uzağa çekebilirseniz maçta başarılı olma şansınız o kadar
yüksektir. Rıza Hoca bu gerçeği atlamış gibiydi. Jailson-Topal
ikilisini yan yana görünce spor medyasının ünlü yorumcularına
sormak isterim; Topal-Souza ikilisini çok eleştirmiştiniz de acaba
şimdi neler yazıp söyleyeceksiniz?
Lig oyununda üç puan için, yani kazanma adına çok uzun ve derin
detaylara girmeye hiç gerek yoktur. Siz atarsınız, direkler
kurtarır, siz atarsınız, giren topa hakem gol vermez, size ceza
sahası dışından aleyhinize kolla oynandığı cezası kesilir ama
rakibe aynı suçtan penaltı çalınmaz! Siz kenara bir not alın,
F.Bahçe’nin bundan sonraki hayati oyunlarında aynı düdük sesini
duyacaksınız! Rıza Hoca’nın da rakip yapısına göre oyun stratejisi
belirlemedeki eksikliğinin de altını çizerek Harun’a “bir aferin’
yapıştırması yapalım!... MAÇIN ADAMI: Harun Tekin
...