F.Bahçe’nin bir Hollandalı teknik direktörle anlaştığı haberi
üzerine bu gazetenin sütunlarında “Bütün dünya Hollandalı teknik
direktörleri üç seneden bu yana terk ederken bu nasıl bir seçim, bu
nasıl bir mantıktır” diye yazdım. Aynı görüşümü, yorumculuk
yaptığım A Spor’da defalarca tekrarladım. Tabii geçen günlerde yine
tek başımıza kaldık ama haklı olduğumuz da ortaya çıkmaya
başladı.
F.Bahçe’nin bugünkü yönetimi, çok bilgisiz, çok tecrübesiz. Benzer
yanlışları peş peşe sıralayacak gibi görünüyor. Düşünebiliyor
musunuz, İstanbul’un henüz rutubetine bile alışmamış Reyes,
Topal’ın yerine tek ön libero. Sonra hem Soldado hem Frey oyuna
giriyorlar, Ayew’i de içlerine sokarsak Kayserispor’un kalabalık
savunması içerisinde birbirlerini sakatlayabilecek santrfor furyası
var.
Ben, Cocu’nun futbolculuğunu hayranlıkla izlemiş bir kişiyim ama
bendeki teknik direktörlük notu 10 üzerinden neredeyse sıfıra
yakın.
Kayserispor ilk on beş dakikadan sonra -ki golü de yemiş olmasına
rağmen- savunmadan o kadar rahat, o kadar ayağa toplarla çıktı ki.
F,Bahçe’nin orta sahası da ne zamandır oynamayan Ekici ve ithal ön
liberosuyla güzel siteler kurulacak boş alanlar bırakıyor. Kalede
Harun, tabii ki maç deneyimi de var, ilk yarıda çoktan Kayseri
tarafına geçecek oyunu tutuyor ama sonra o da önündeki facianın
kurbanı oluveriyor!
Kayserispor Chery diye bir oyuncu transfer etmiş. Buradan bizim
ünlü üç büyüklere sesleniyorum; sizin gözünüz ve aklınız neredeydi
yahu?
Ertuğrul Hoca, Deniz Türüç’ü 3-2’den sonra kenara alıp Şamil ile
‘Bana bu kadar da yeter’ yapısına döndü ama şu VAR sistemiyle maçı
da 10 kişi tamamladı.
Şöyle bir geriye dönüp bakarsam; tıpkı Göztepe maçında olduğu gibi
bu Elif’e bir kere daha acıdım. Orta sahası terk edilmiş bir
takımda yerden oynanan derin toplara karşı ayakta kalmış tek isim
olarak direndi durdu.
F.Bahçe’nin son günlere sığdırdığı transfer furyasıyla sanırım ve
beklentim odur ki, çok komik, çok düşündürücü Cocu...