ISPARTA’da iki kişinin bir yavru köpeğin kulaklarını kesip,
kaydedilen görüntüleri sosyal medyada paylaşmaları infial
yarattı.
Yeni veya eşine benzerine rastlanmamış bir vahşilik örneği değildi
bu ne yazık ki; hepimizin malumu...
Tepkiler büyüdü, yapanlar yakalandı, kanun uygulandı, para cezası
kesildi.
Olaya tepki gösterenlerin dışında en azından “umursamaz” tavır
takınanlar da çıktı elbette, diyecek “çok çift” sözüm var ama
kendime saklayayım.
“İnsanlara neler yapılıyor? Onlara bak sen” şeklinde beyin ve
vicdan devrelerini yakacak türden karşılaştırmalar için de aynı
tavrı göstereyim; söyleyecek “çok çift” sözüm var ama kendime
saklayayım...
Evet, canlılara eziyet edenlere uygulanan cezaların arttırılması
lazım...
Evet, bu tiplerin yaptıklarının yanlış olduğunu anlayacakları ve
bir daha böyle bir işe kalkışmayı akıllarından dahi
geçiremeyecekleri şekilde hapis cezasına çarptırılmaları
lazım...
Bir hayvansever olarak, hayatsever olarak olaya vereceğim duygusal
tepkiyi dizginlemeye çalışmakta güçlük çeksem de bu maalesef gayet
yaygın vicdansızlığın bir başka yönünü işaret etmeye, hatırlatmaya
çalışayım.
BİZE ÖZGÜ DEĞİL AMA
Hayvanlara eziyet bize, bizim memleketimize özgü bir davranış
değil.
Çoğunlukla cezasız kalması veya cezaların hafifliği, toplumun
kayıtsızlığı belki buralarda daha yaygın olmasına kapı aralıyor ama
elimde bir rapor, belge, doküman yok. Ancak başka belgeler,
kanıtlar, araştırmalar, raporlar var.