CUMA gecesi, Zorlu PSM’nin Drama Sahnesi’nde dev bir kükreyen
kaplan figürü ve ona eşlik eden iki büyük ekranda dönüp duran
saykodelik görüntüler eşliğinde Gaye Su Akyol’u dinliyoruz.
Gaye Su Akyol, kendi yaptığı ve Barbarella filmindeki Jane Fonda’yı
andıran bir elbiseyle çıkmış sahneye; gruba aşina olanların gayet
iyi bileceği üzere diğer müzisyen arkadaşları da yüzlerinde
maskeyle ve keşiş cübbeleriyle karşımızda.
GSA, “Hayal Gazinosu” adını verdiği konserde “Pink Floyd’un Dediği
Gibi”, “Cehennem Meyhanesi”, “Yıllar Yılan” ve “Fantastiktir Bahtı
Yârimin” gibi şarkılarını söylüyor ama eklektik müziğinin
beslendiği damarlardan “Gamzedeyim Deva Bulmam”, “Drama Köprüsü”
gibi şarkı ve türkülere de yer açıyor.
GSA’nın içinden Türk sanat müziği geçen rock’n’roll tarzı, şu
sıralar “Onun Karanlık Huyları” adlı şarkısıyla (YouTube’dan
dinleyin isterim) beni benden alan Tuğçe Şenoğul’la kurdukları grup
“Seni Görmem İmkânsız”dan beri malum...
İki saat süren konserin ardından yaşadığı deneyimden memnun mesut
dağılan kalabalığın arasına karışırken içimde bir pişmanlık hissi
de var. Çünkü aynı saatlerde Babylon sahnesinde de yine çok
beğendiğim yeni kuşak gruplardan Nusaibin’i kaçırmış
vaziyetteyim.
Nereye varacak bu yazı? Şuraya varacak...
GSA ve Nusaibin sayıları müzikseverleri sevinç dalgalarına boğacak
şekilde artan yeni kuşak müzisyenlerin, grupların sadece iki
örneği.