HÜRRİYET’te “Romanlardan geçici işçilik tepkisi” başlığıyla kendisine yer bulan ve arkadaşımız Davut Can’ın imzasını taşıyan haber şöyle başlıyordu:
“İzmir’de Toplum Yararına Program (TYP) kapsamında okullarda
çalıştırmak üzere alınacak geçici işçiler arasında Roman
vatandaşlarının bulunmaması tepkiye neden oldu. Konak’taki Ege
Mahallesi Muhtarlığı önünde buluşan Roman vatandaşlar, kendilerinin
dışlandıklarını öne sürdü...”
Toplum Yararına Program (TYP) nedir, önce ona bakalım mı?
İŞKUR, web sayfasında şöyle tanıtıyor programı:
“İşsizliğin yoğun olduğu dönemlerde veya yerlerde doğrudan veya
yüklenici eli ile toplum yararına bir iş ya da hizmetin
gerçekleştirilmesi yoluyla özellikle istihdamında zorluk çekilen
işsizlerin çalışma alışkanlık ve disiplininden uzaklaşmalarını
engelleyerek işgücü piyasasına uyumlarını gerçekleştirmek ve
bunlara geçici gelir desteği sağlamak amacıyla İŞKUR tarafından
uygulanan programlardır...”
Kâğıt üzerinde pek afili, çok faydalı duran program özetle
“dezavantajlı gruplara” istihdam imkânı yaratmayı amaçlıyor.
Yazının bu noktasında ayağa kalkıyorum, üşenmeyip ceket giyiyorum,
önünü ilikliyorum ve çılgınca alkışlıyorum.
Ancak malumunuz, kâğıt üzerindeki şıklık uygulamada yerini en
fenasından bir rüküşlüğe bırakabiliyor.
Haberin detaylarına girdiğimizde rüküşlük, adam kayırmacılık,
torpil, “benim adamımcılık”, “Bana oy veren çok yaşasın, diğerleri
avuçlarını yalasıncılık” paçalardan akmaya başlıyor.
Toplanan Roman vatandaşlar işe alımlarda iktidar partisinin yerel
yönetiminde hazırlanan listelerin kabul edildiğini, kendilerinin
dışlandıklarını, bir nevi cezalandırıldıklarını söylüyorlar.
TYP’de öncelik dezavantajlı gruplarda, kadınlarda, engellilerde ve
eski mahkûmlarda olmalı, İŞ...