GALATASARAY, Avrupa'ya tutunma maçına beraberlik jokerini de cebine koyarak çıktı.
Rakip Astana karşısında ilk yarıda bu sezon benzerlerini hatta
daha da kötülerini izlediğimiz türden bir “Galatasaray dramı” vardı
sahnede.Kendisini oyunun içine atamayan, gücünü kudretini, aklını
fikrini toparlayamayan, tedirgin, tatsız malum Galatasaray işte, ne
demek istediğimi anladınız diye düşünüyorum…Yasin’in kaçırdığı,
yine Yasin’in iyi vurduğu fakat kalecinin işini iyi yaptığı
pozisyonu, Burak’ın direkte noktalanan vuruşunu, haydi bir de gül
hatırına Sneijder’in şutunu sayalım, gerisi oyun olarak koca bir
sıfır.Bu sırada futbolun temel gerekliliklerini basit ve uyumlu bir
şekilde yerine getirmekle yetinen, gücünü ve rakibini ciddiyetle
tartarak oynayan taraf Astana’ydı. Astana’nın 32 dakikaya dört köşe
vuruşu sığdırdığını, bir kez direğe takıldıklarını ve Galatasaray’ı
epeyce terlettiğini hatırlatayım.
TARAFTAR HAKLI
İkinci yarıya biraz kıpırdanarak çıkan Galatasaray tam ataklarını
sıklaştırdığı bir dönemde “ava giderken avlanan” tarafa
dönüşüverdi.Bu “soğuk duş”un etkisiyle titremesi ve kendine gelmesi
için fazla zaman gerekmedi.Podolski ile giriştiği duvar pası
organizasyonuna enfes bir topuk pasıyla katkı sağlamış olan Kaptan
Selçuk pozisyonun devamında topu önünde buldu ve skoru yeniden
dengeledi.