Türkiye ABD açısından çok önemli. 1950'lerden sonra kısa aralıklar hariç iktidarları hep o belirledi. Bunun için de her yolu denedi.
Kendine bağlı iktidarlar yıpranınca yenisini oluşturdu. Dönemin koşullarını kullanarak halkı bir şekilde kandırdı. "Kendi adamlarını" Türk halkına yutturmayı başardı.
Son 40 yılda yaşananlar ortada.
12 EYLÜL VE ÖZAL
12 Eylül darbesinin lideri Kenan Evren gibi gözükse de asıl lider Turgut Özal'dı. Evren darbenin güvenlik müdürü idi. Ateşteki kestaneler Evren'e aldırıldı. Arkasından ülke yönetimi Özal'a teslim edildi.
Zaten plan da buydu. ABD'nin esas oğlanı oydu.
ABD'DEN İNCE TAKTİK
Darbeden hemen sonra ABD Özal'ı Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcılığına atadı. Halk için "acı reçete" dönemi başladı. İtiraz edenler hapislere atıldı. Türkiye'ye verilen krediler güvenceye alındı.
Sıra Özal'ı Başbakan yapmaya geldi. ABD Özal'a ANAP'ı kurdururken ince bir taktik izledi. O günün gündemi terördü. Halk terörle korkutuldu.
Bir milyona yakın kişi işkenceden geçirilmişti. Bu da darbeci generallere karşı tepki yarattı. ABD bu tepkiden bile yararlandı. Özal darbe döneminin en önemli aktörü idi. Ama yaşananlardan sorumlu tutulmadı. Medya üzerinden "sivil" havası yaratıldı.
Arkasından "dört eğilimi birleştirme" adı altında bir kampanya başlatıldı. Sağcılar, dinciler, milliyetçiler, sosyal demokratlar aynı partide toplandı. Projenin patenti ABD'ye aitti. ABD Özal üzerinden iktidara iyice oturdu. Sonrası malum.
AKP'NİN KURULUŞU