Geçen akşam İstanbul’da Koç Üniversitesi’nin Rahmi Koç Bilim Ödülü töreni vardı.
Bu ödül bir yıl bir sosyal bilimciye, bir yıl bir pozitif bilimler alanında çalışan bilimciye veriliyor. Bu yıl sıra sosyal bilimcilerdeydi ve ödülü Türkiye’nin yetiştirdiği yeni kuşak iktisatçıların en parlaklarından biri olan Prof. Dr. Ufuk Akçiğit kazandı. Tamamen hak edilmiş bir ödül bu.
Akçiğit dar gelirli bir ailenin çocuğu. Annesi babası o küçük yaştayken Almanya’da gurbetçilikten vaz geçip Türkiye’ye dönmüş, “Çocuğumuz Türkiye’de okusun” diye düşünmüş; “ikinci kuşak Almancı” olmasını istememişler.
Minik Ufuk daha yedi yaşında pazarlarda pazarcılık yapmaya başlamış, aile bütçesine katkıda bulunmuş.
Parlak bir öğrenci olarak ‘Devlet Parasız Yatılı’ sınavını kazanmış, minicik bir çocuk olarak anne-baba evinden kopup Ankara Anadolu Lisesi’ne yatılı okumaya gitmiş.
Geldiği sosyal sınıftan yükselmeye çalışan bütün diğer çocuklar gibi ailesi onun doktor-mühendis olmasını istemiş. O da parlak bir öğrenci, hedefi mühendis olmak, o yüzden lisede MF (Matematik-Fen) adı verilen programda ama halen çok yakın arkadaşı olan bir isim hayatını değiştirmiş, “Niye mühendis...