Süleyman Aydın, Neşet
Gök, Ömer Ulus, Uğur Göksu, Yahya Şen, Okan Dinçer, Özgürcan İnce
ve Ali Hekim… Vatanın selameti uğruna, en son kara toprağa
verdiğimiz evlatlarımız. Ruhları şad olsun!
Şu acı tesadüfe bakınız ki,
Batman’daki son kalleş tuzakta hayatını kaybeden Amasyalı Jandarma
Uzman Çavuş Süleyman Aydın, PKK terör örgütünün; 34 sene önce
Şemdinli’de gerçekleştirdiği saldırıda şehit düşen, Erzincanlı
Jandarma Er Süleyman Aydın ile aynı ismi taşıyor… Bölücü terör
örgütünün kurulmasının üzerinden tam kırk yıl geçti. Ama onun en az
on yıl öncesinde de, aynı maksat ve aynı kalleş yöntemlerle; asker,
polis ve sivil insanlarımızın canına kasteden başka terör örgütleri
faaldi. Yani nereden bakarsanız elli seneden beri bu hainler, vatan
toprağında vahşice kan döküyor… Yarım asırdan bu yana bu şekilde
kurdukları kalleş tuzak ve hain saldırılarda kaç tane askerimiz,
polisimiz ve sivil vatandaşımız katledildi. Kadın-çoluk-çocuk,
yaşlı demeden, kundaktaki bebekleri dahi hunharca öldüren bu insan
kılığındaki canavarlar, ruhunu satmış oldukları şer odaklarının
emrinde kendileri de fitne ateşinin odunu olmaktan kurtulamadılar.
Bugüne kadar binlercesi imha edildi, bir o kadarı da yakalanıp
adaletin pençesine teslim edildi. Fakat ne yazık ki, dış güçlerin
çok büyük siyasi ve lojistik yardım ve destekleriyle bu kanlı
örgüt, eskiye nazaran çok zayıflamış olsa da bir şekilde
faaliyetlerini sürdürebiliyor. İşte en son Batman’da yol inşaatının
güvenliğini temin etmek için göreve çıkan sekiz askerimiz, yine
kalleş bir tuzakla, asfaltın altına yerleştirilmiş el yapımı
patlayıcı ile şehit edildi…
Hepsi gencecik, yaşları yirminin
biraz üstünde ve fakat hepsi de otuzun altında… Kimisi daha 25
günlük evli. Kimi bir yıllık nişanlı, kimileri de henüz bekâr. Ve
bu gencecik fidanlar, vatanın ve milletin selameti uğruna
hayatlarının baharında, kara toprağın bağrına girdiler. Tıpkı daha
öncelerde aynı akıbeti paylaşmış ağabeyler, amcaları, dayıları,
babaları ve dedeleri gibi… Ruhları şad olsun!.. Allahü teala
geride kalan gözü yaşlı, yüreği dertli yakınlarına, sevenlerine
sabır ve metanet versin. Milletimizin başı sağ olsun. Hiç şüphesiz,
şehitlerimizin aziz hatıraları ve sevgileri kalbimizde hep
yaşayacak. Ancak şunu da gayet iyi biliyoruz ki, ateş düştüğü yeri
yakar. Bölücü hainlerin kurduğu tuzak, maalesef bu şehitlerimizin
yuvasına ateş düşürmüştür. Bu vatan hainlerinin yaptıkları elbette
yanına kalmayacaktır. Sayın Cumhurbaşkanının da ifade ettiği üzere
şehitlerimizin ve gazilerimizin kanları yerde kalmayacaktır.
Hainler bedelini ödeyecek, velakin yakıcı gerçek şu ki, genç yaşta
hayata veda eden bu kahramanlarımız artık geri gelmeyecektir.
Evet, “Kürt Meselesi” yüz seneden beri
bu memlekette fesat kaynağı olmaya devam ediyor. Ve elli
seneden beri de oluk oluk kan akıyor. Türkiye’nin ve Türk
milletinin birliğini ve bütünlüğünü hedef almış olan iç ve dış
düşmanların maksat ve hedefleri ortada. Bize düşen bu menhus
planları boşa çıkarmaktır.
Bu mücadelenin zorluklarını on
yıllardan beri yaşayarak tecrübe edindik. Bugüne kadar bütün
uğraşılara rağmen, Türkiye Cumhuriyeti Devletiyle ve onun kahraman
güvenlik güçleriyle baş edemediler. Bundan sonra da edemeyecekler.
Bundan hiç şüpheniz olmasın. Hepimiz biliyoruz ki, bölücü örgüt en
zor zamanlarını yaşıyor ve ancak böyle kalleş tuzaklarla eylem
yapmaya çalışıyor. Bunların da muhakkak sonu gelecek. Fakat bir
hususu dikkatlerden kaçırmayacağız. Bu mesele yalnızca bir asayiş
problemi değil. Zaten başlangıçta bu şekilde ele alındığı ve yanlış
değerlendirildiği için bunca zaman sıkıntı devam etti. Ama artık
yapılan hataların farkına varıldığını da görüyoruz. Bu gelişme dahi
önemli bir merhaledir. Türkiye Cumhuriyeti Devletini terör yoluyla
zora sokup belli davranış biçimlerine mecbur bırakmak isteyen
bölgesel ve küresel güçler, beyhude uğraştıklarını eninde sonunda
anlayacaklar. Maalesef bugüne kadarki bütün ikazlarımıza,
çağrılarımıza kulak tıkadılar ve hepsi de tam bir pişkinlik ve
ikiyüzlülük içinde terör örgütüne gizli-açık şekilde desteği
sürdürdü. Şüphesiz devletimizin hafızasında bütün bu yapılanların
kaydı mevcut. Zamanı geldiğinde hepsinin hesabı tek tek
sorulur.
Teröre destek vermek bumerang
gibidir. Aynı saldırı ve tehdit kendilerine yöneldiğinde, kendi
elleriyle kendilerine karşı neler hazırladıklarını görecekler.
Fakat iş işten çoktan geçmiş olacak. Bu topraklar asırlardır şehit
kanlarıyla sulanarak muhafaza edildi ve hep de öyle olacak. Şer
odaklarının hizmetine giren terör örgütlerinin sonu mutlaka
hüsrandır. Böyle kalleş saldırı ve tuzaklar, asıl neticeyi hiçbir
zaman değiştiremez. Şehitlerimize bir kere daha
Allahü tealadan rahmet diliyor ve kederdîde ailelerine
başsağlığı diliyorum. Allah hepsine sabırlar versin...