Kazakistan Cumhurbaşkanı
Nursultan Nazarbayev, 30 yıl yürüttüğü devlet başkanlığı görevini
bıraktı. Türk Cumhuriyetleri’nde, “Aksaçlı” –sözü dinlenen
bilge kişi- konumunda olan Nazarbayev’in yeri zor
dolar…
Sovyetler Birliği’nin dağılma
sürecine girdiği 1989 yılından itibaren, Orta Asya Türk
Cumhuriyetleri’nin şekillenen yönetim yapısı ve lider profilleri
birbirine çok benzerlikler arz eder. Nazarbayev, Türkmenbaşı,
Kerimov, Akayev ve Ayaz Muttalibov… Hepsi 1989 yılında ülkelerinin
Komünist Partilerinde en üst düzey yönetici seçildi. Hepsi bir yıl
sonra 1990’da Devlet Başkanlığına getirildi ve hepsi de 1991’de
bağımsızlığın kazanılmasından sonra seçilen ilk cumhurbaşkanları
oldu… Bunlardan Azerbaycan’ın başında yalnızca bir yıl kalabilen
Ayaz Muttalibov’u ayrı tutmak lazım. Tıynet olarak Azerbaycan
halkından ziyade Ruslara çalışan bu kişi, bir yıl içinde devrildi
ve yerine, Azadlık Cephesi Başkanı olan Ebulfez Elçibey seçildi.
Fakat ne yazık ki, o da, Ermenilerin Karabağ’ı işgal etmesinin de
tetiklemesiyle iktidarını koruyamadı. 1993’te onun yerine gelen
Haydar Aliyev, 2003 yılında ölene kadar ülkeye hâkim oldu.
Ölümünden sonra da yerine oğlu İlham Aliyev geldi ve hâlen görevini
sürdürüyor… Kırgızistan’ın başına aynı tarihlerde ve
aynı süreçlerle gelen Askar Akayev, başarılı bir fizikçi
olarak çok bilimsel ödül almıştı. Ve kişisel politik tutumu
sebebiyle ülkeye demokrasi getirebileceği konusunda umut
vadetmişti. Fakat işler beklendiği gibi gitmedi… 2000 yılında
üçüncü defa seçildikten sonra, Akayev ve aile efradına karşı
tepkiler yükselmeye başladı. Buna karşılık Akayev yetkilerini
arttırmaya çalıştı, ama kontrolü giderek kaybetmeye başladı ve 2005
yılında istifaya zorlandı. Yine de ülkede kan dökülmemesi konusunda
itidalli bir tavır ortaya koydu.
Akayev’in Kırgızistan’da
yaptığının tam tersini, 1938 Semerkant doğumlu İslam Kerimov,
Özbekistan’da icra etti. Kerimov da Akayev gibi mühendislik eğitimi
almıştı. 2016 yılında beyin kanamasından ölünceye kadar
Özbekistan’ı demir yumrukla yönetti ve binlerce kişinin kanına
girdi. Ne ismine ne de soy ismine layık olan bu diktatörün
yaptığını, o bölgede hiç kimse yapmadı… Kendisine karşı birden
fazla başarısız darbe teşebbüsü oldu. Her seferinde daha zalim
uygulamalarda bulundu. Kızı Gülnara’nın adı büyük
yolsuzluklara karıştı. Ancak babası öldükten sonra yargılanabildi.
Sapar Murat Niyazov da (Daha sonra Türkmenbaşı soyadını aldı.)
Türkmenistan’ı otoriter bir biçimde yönetti. Sonraki yıllarda
“Türkmenlerin başı” olma güdüsüyle birçok tartışmalı reforma imza
attı. Ayların ve günlerin ismini değiştirdi. “Ruhname” ismiyle bir
kitap yazdı. İddiasına göre bu kitap Türkmenlerin manevi bakımdan
gelişmesini sağlayacaktı vs. 2006 yılında kalp krizinden ölünceye
kadar, kimse ona rakip olma cesaretini gösteremedi. Böyle bir zemin
de olmadı. Evet, kısaca ifade edilecek olursa, Orta Asya
Cumhuriyetlerinde, komünizm sonrası dönemde, demokrasiye doğru yol
alma arzusu pek de hayata geçmedi. Kaldı ki, yaşanan ekonomik ve
sosyal problemler de buna pek müsaade etmedi.
Kazakistan’a gelecek olursak…
Türk Cumhuriyetleri’nin toprak itibarıyla en büyüğü (2 milyon 725
bin kilometrekare) ve yer altı zenginliği açısından dünyanın sayılı
devletlerinden biri olan bu şirin ülkenin en temel problemlerinden
biri nüfus yapısındaki kritik dengelerdir. Hem ülke büyüklüğüne
göre az nüfus. Hem de etnik köken itibarıyla parçalı. Şöyle ki,
18,3 milyonluk nüfusunun yüzde kırkına yakını Rus, Ukrayna ve Alman
kökenli… Ve Rusya’nın Kazakistan’a dair politikaları diğer Türk
Cumhuriyetleri’ne göre çok farklı. Rusların ünlü Baykonur Uzay
Üssünün Kazak topraklarında olduğunu da hatırlayalım… Nursultan
Nazarbayev, bu zor ülkeyi; otoriter bir şekilde, ama menfaatlerini
de koruyarak 30 yıl boyunca yönetme başarısını gösterdi. İlk önce
siyasi ve stratejik sebeplerle, devletin merkezini Almatı’dan
Akmola’ya (Daha sonra Astana ismi verildi. Nazarbayev’in
istifasından sonra şimdi de Nursultan adını aldı.)
taşıdı. Ülkenin altyapısını hayli güçlendiren 78 yaşındaki
“Aksaçlı” –sözü dinlenen bilge kişi- Nazarbayev, siyasi kapasite
açısından, yukarıda isimlerini saydığımız bütün liderlerden açık
ara önde gelir… Ondan sonra da Haydar Aliyev gelir. Dolayısıyla
Nazarbayev’in yerinin o coğrafyada doldurulması çok zor.
Nazarbayev, “aksaçlı” konumuyla en son, uçak düşürme hadisesi
sebebiyle gerginleşen Türk – Rus ilişkilerinin düzeltilmesinde çok
önemli bir rol oynamıştı.
Nazarbayev’in görev süresi
normal şartlarda 2020 yılında bitecekti. Fakat diğer bütün
çağdaşlarının aksine, kendi isteğiyle başkanlık görevini bıraktı ve
bu konudaki yetkilerini Senato Başkanı Kasım Cömert Tokayev’e
devretti. Tokayev 2020 yılına kadar bu görevi yürütecek. Bakalım
Kazakistan’ın bundan sonraki yönetim serüveni nasıl
işleyecek…