Milliyetçi Hareket Partisindeki olağanüstü kongre süreci, günden güne farklı boyutlar kazanıyor. Hepsinin de genel başkanlık için adaylığını açıkladığı dört ‘öncü muhalif’ şimdiden derin ihtilafa düştü…
Merhum Alparslan Türkeş’in 1997’de vefatından sonra Milliyetçi
Hareket Partisi bir türbülansa girmişti… O dönemde yine yargı
mercileri sürece müdahalede bulunmuştu. Nihayet farklı grupların
bir araya gelerek Sayın Devlet Bahçeli’yi desteklemeye karar
vermesiyle birlikte, durum normale dönmüştü. 19 yıl sonra bu defa
çok farklı bir konseptte yargı organlarının MHP ile ilgili müdahale
kararları söz konusu. Kısaca özetleyecek olursak, ilk önce Sinan
Oğan ve daha sonra Meral Akşener’in çıkışlarıyla, bilhassa kasım
seçimlerinden alınan sonuç ve azalan milletvekili sayısı
itibariyle, Partinin Meclis’te HDP gerisine düşmesi ileri
sürülerek, kan değişimi ve güç tazelemek için olağanüstü kongre
isteği dillendirildi… İlerleyen süreçte, partinin bir dönem genel
sekreterliğini de yapmış olan ve 1 Kasım seçimlerinde aday olduğu
hâlde milletvekili seçilemeyen Koray Aydın da bu doğrultuda
muhalefet bayrağı açtı. Ardından hâlen partide milletvekili olan
Prof. Ümit Özdağ Genel Merkeze muhalifler kervanına katıldı… İşin
ilginç yanı, hepsinin de genel başkanlığa aday olmasıydı. Epey
zaman süren imza toplama işlemi kongre talebi, Parti Yönetimi
tarafından geçerli sayılmayınca, mesele mahkemeye taşındı. Ankara
12. Sulh Hukuk Mahkemesinin verdiği bir kararla, 15 Mayıs’ta
Olağanüstü Kongreyi yapmak üzere çağrı heyeti göreve başladı.
Ancak bütün bunlar olurken Parti Genel Merkezi ve Genel Başkan
Devlet Bahçeli de boş durmadı. Bir taraftan sıkça yapılan
açıklamalarla, parti tabanına ve kamuoyuna net mesajlar verilirken
diğer yandan muhaliflerin hamlelerini boşa çıkartmak için hukuki
süreci de işletildi. Ankara 12. Sulh Hukuk Mahkemesinin kararı
temyize gönderildi. Ancak süreç devam ediyordu. Bu durumda Yargıtay
safhasının 15 Mayıs’tan sonraya kalma ihtimaline karşı, yeni hukuki
arayışların da sürdüğü çok geçmeden ortaya çıktı. Partinin üst
kurul delegeleri tarafından, Tosya ve Gemerek Asliye Hukuk
Mahkemelerinden alınan kararlarla Genel Merkez’in eli bir nebze
rahatlatıldı. Ancak muhalifler durmadı… Tam manasıyla bir hukuk
savaşı devam ediyor. Muhalif kanadın müracaatı üzerine, Ankara 2.
İcra Mahkemesi, Gemerek Asliye Hukuk Mahkemesinin, “Olağanüstü
kongrenin Yargıtay Kararı beklenmeden toplanamayacağına” dair
yürütmeyi durdurma kararını işleme koyan 25. İcra Müdürlüğünün
kararına yapılan itirazı kabul etti. Fakat Genel Merkez, her iki
asliye hukuk mahkemesi kararlarının yürürlükte olduğunu belirterek,
Ankara Valiliğinin kongrenin yapılmaması yönünde idari karar
alacağını açıkladı. Daha sonra 25. İcra Müdürlüğü de Adalet
Bakanlığından görüş alarak, kongrenin toplanamayacağına dair
açıklama yapıldı.