Cumhurbaşkanı Erdoğan,
Amerika’daki yoğun programına Türk Diasporası ve İslam dünyasına
birlik ve dayanışma çağrısında bulunarak başladı… Karanlıktan
şikâyet etmek yerine bir mum yakalım!..
●NEW YORK
On bir saatlik uçak yolculuğunun
hemen ardından, New York’ta, Türk-Amerikan Ulusal
Yönlendirme Konseyi’nin (TASC-Turkish American National
Steering Committee), düzenlediği toplantıya katılan Cumhurbaşkanı,
ayağının tozuyla Türk ve İslam dünyasına önemli mesajlar verdi.
Hiçbir şeyin kolay ve zahmetsiz olmadığını hatırlatan Erdoğan,
karanlıktan şikâyet etmek yerine bir mum yakıp zulmeti delme
gayretinin önemine işaret etti. Ne yazık ki, İslâm dünyasının bugün
hep kendi iç sıkıntıları ve kardeş kavgasıyla gündeme geldiğini,
oysa Müslümanların bir bedenin uzuvları, bir duvarın tuğlaları gibi
birbiriyle kenetlenerek ve birbirine destek olarak güçlü kalmak
mecburiyetinde olduklarını vurguladı… TASC toplantısında, yabancı
memleketlerde yaşayan altı milyonu aşkın vatandaşımızın sahip
olduğu potansiyeli iyi değerlendirmesi hâlinde ne gibi büyük
hizmetlerin sağlanacağına dikkat çeken Erdoğan, dünyadaki haksızlık
ve adaletsizliklerin önüne geçmek konusunda, Türkiye’nin sürdürdüğü
gayretleri de anlattı. Küresel güçlerin kendi menfaatleri uğruna,
dünyada barış ve huzur ortamının sağlanmasını engellediğini bu
düzenin (daha doğrusu düzensizliğin!) böyle devam edemeyeceğini
dile getirdi. Türkiye’nin Asya’dan Afrika’ya, geniş bir coğrafyada
hayata geçirdiği hizmetlerin örnek teşkil ettiğini, mesela
Somali’ye kimseler gitmezken kendilerinin oraya giderek insani
yardım seferberliğini başlattığını ifade etti. Cumhurbaşkanı,
“Benim diyen devletler Somali’de
konteynerlerde büyükelçilik faaliyetlerini yürütmeye
çalışırken biz dünyadaki en büyük elçilik binamızı inşa ederek
Somalili kardeşlerimize her türlü yardım ve desteği
sunuyoruz” dedi.
Türkiye’nin İslam dünyasının
meselelerine aynı kararlılıkla sahip çıkacağını, bilhassa Filistin
halkının haklarının müdafaasında elinden geleni yapacağını ve üç
semavi dinin kutsal şehri olan Kudüs-ü şerifi işgalci İsrail’in
ihtiraslarına terk etmeyeceğinin altını çizdi. Hem TASC
toplantısında hem de daha sonraki TURKEN Vakfı’nın
verdiği gala yemeğinde Cumhurbaşkanı Erdoğan Suriye’deki gelişmeler
üzerinde detaylı şekilde durdu ve bu konuda önemli mesajlar verdi…
Fırat Kalkanı ve Zeytindalı Harekâtıyla, Türkiye’nin 4 bin
kilometrekareden fazla bir alanda güvenlik ve huzur ortamını tesis
ettiğini ve bunun devamının da geleceğini söyledi. Cumhurbaşkanı
Suriye’de en büyük problemlerden biri de Fırat’ın doğusunda kimi
devletlerin himayesinde beslenen terör örgütünün durumu olduğunu
belirterek önümüzdeki dönemde Fırat’ın doğusu için de yeni harekât
düzenleneceğini bildirdi. Erdoğan burada Amerika’nın ismini
telaffuz etmedi ancak daha önce pek çok defa bu konuda ABD
yönetimini ikaz eden beyanlarını hatırlıyoruz… Bugüne kadar
yaklaşık altı bin tır ve en az iki yüz uçak dolusu silah ve
mühimmatı PKK’nın Suriye uzantısı olan PYD/YPG terör örgütüne
teslim eden ABD, hem terör örgütüyle iş birliği yapmak hem de
Türkiye’nin ulusal güvenliğini doğrudan tehdit eden bir faaliyete
ortak olarak, müttefiklik ilkelerini alenen çiğniyor… Dolayısıyla
önceki akşam New York’ta Erdoğan bu çarpıklığı bir kere daha en
keskin biçimde dile getiriyordu. Amerikan tarafı bugüne kadar terör
örgütüne destek konusunda yöneltilen sorulara hep muğlak ve kaçamak
cevap veriyor. Ama Türkiye çok kararlı ve ısrarlı bir şekilde
bu konuyu her seviyede ve her vesileyle masaya
getiriyor.
Trump’la görüşüp görüşmeyeceği
konusunda sorulan bir soruya, Erdoğan şöyle cevap
verdi: "Şayet onlardan bir talep gelirse
değerlendirilir. Şu ana kadar bir şey yok. Gelişmelere
bakacağız." Buradan da anlaşılıyor ki, Türk tarafı
herhangi bir ikili görüşme talebinde bulunmamış. Ancak daha önce
ABD cenahından sanki böyle bir teklifin geleceği dilendirilmişti.
Cumhurbaşkanının New York’ta kalabalık bir ikili görüşme trafiği
olacak. BM Genel Sekreteri Guterres, Japonya Baibakanı Şinzo Abe
ile dün görüştü. Bugün de Yunanistan Başbakanı Çipras, Mozambik
Devlet Başkanı Nyusi, Slovenya Cumhurbaşkanı Pahor, Venezuela
Devlet Başkanı Maduro, Hırvatistan Cumhurbaşkanı Kitaroviç, Fransa
Devlet Başkanı Macron, İngiltere Başbakanı Terasa May ile
görüşecek. Erdoğan yarın da Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas ve
Kosova Cumhurbaşkanı Haşim Taçi ile birer görüşme yapacak.
Özellikle Batılı devlet adamlarıyla yapacağı görüşmelerde Suriye ve
mülteciler meselesinin önemli yer kaplaması
bekleniyor.
Diğer taraftan Cumhurbaşkanı
Recep Tayyip Erdoğan’ın bugün BM Genel Kurulu'nda yapacağı
konuşmada dünyaya çok önemli mesajlar vermesi bekleniyor. Başta
Suriye, Filistin, Kudüs ve Arakanlı Müslümanlara yapılan zulümler
olmak üzere dünyada devam eden haksızlık ve insanlık dışı
muamelelerinin önlenmesi ve barışa hizmet edecek politikaların
izlenmesi konusunda Türkiye’nin çağrılarını seslendirmesi
bekleniyor… Erdoğan’ın Birleşmiş Milletler Teşkilatının yeniden
düzenlenmesi konusunda öteden beri yaptığı çağrısını da burada
tekrarlaması bekleniyor. Bu çağrının giderek dünyada daha fazla
yankı bulmaya başladığını da burada belirtelim. Sabırla ve
kararlılıkla devam ettirilen bu çağrının bir gün mutlaka sonuç
vereceği muhakkaktır!