Bayram tatili daha başlamadan, yollar kan gölüne döndü. Her sene tekrarlanan faciaların önüne geçmek için daha çok gayret, daha çok tedbir lazım…
Evet, bu canavarı durdurmak şart! Her sene binlerce
vatandaşımızın hayatını söndüren, on binlercesini sakat bırakan
trafik kazaları; son günlerde tam bir kâbus gibi… Yollar âdeta kan
gölü! Tarlaya çalışmaya giden tarım işçilerinden, şehirler arası
otobüs yolcularına, özel otomobiliyle seyahat eden tatilcilere
kadar, herkes için yollar, bir can pazarına dönüşmüş durumda… Dünkü
en büyük facia, sabaha karşı Bolu tünelleri civarında geldi. Yağış
yüzünden kayganlaşan yolda, aynı firmaya ait iki otobüs peş peşe
kaza yaptı. Sonuç: 6 ölü, 37 yaralı… Bolu Dağının o kısımları, yaz
–kış; sis, buzlanma, kayganlaşma, kar vb. coğrafi şartlardan doğan
olumsuzluklar sebebiyle, kazaların çok sık vuku bulduğu bir bölge…
Bu sebeple, o bölgede daha fazla uyarı levhası ve trafik işaretleri
işareti de mevcut. Ne var ki, bunların hiçbiri önleyici olamıyor.
Türkiye’nin en işlek güzergâhlarından biri olan bu yolda, her yıl
yüzlerce ölümlü ve maddi hasarlı kaza oluyor. Bunu azaltmanın
mutlaka bir yolu olmalı!..
TÜİK’in verilerine göre, 2014 yılında bir milyon 199 bin küsur
trafik kazası vukua gelmiş ve tam 3 bin 500 vatandaşımız hayatını
kaybetmiş. Bu dehşet verici bir rakam… Bir karşılaştırma yapmak
için, Amerika’nın Irak savaşındaki kayıp asker rakamını verelim.
Tam altı yıl boyunca Irak’ta savaşan ABD’nin, burada verdiği kayıp
sayısı, toplam 4 bin 230 civarındadır. Buna göre bizdeki trafik
felaketinin boyutlarını, hesaplayın artık. Sadece şehirler arası
değil, şehir içi trafiğinde de, bizim ülkemizdeki kaza sayısı
anormal derecede yüksek. Bunun başlıca sebebi, trafik kurallarına
riayet etmeyenlere karşı, denetim eksikliği ve kesinlikle uygulanan
cezaların caydırıcı olmamasıdır.