HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Aysel Tuğluk’un annesinin
cenazesi dolayısıyla yaşanan olaylar, çok tehlikeli bir durumun
habercisi. Sosyal barışı bozmaya yönelik çok ama çok tuzak
var!..
Türkiye’nin ulusal güvenliğine yönelik tehditler, içeriden ve
dışarıdan dalga dalga birbirini kovalıyor… Son olarak, HDP Eş Genel
Başkan Yardımcısı Aysel Tuğluk’un annesi Hatun Tuğluk’un
cenazesinin Ankara’da defnedilmesi sırasında cereyan eden olaylar
bu minvalde yeni bir teşebbüs mahiyetinde… Aysel Tuğluk’u tanıyor
ve biliyoruz. İdeolojik mensubiyeti, HDP ve bölücü örgüt PKK ile
ilişkileri, bu çerçevede sık sık ortaya koyduğu eylemler, Tuğluk’u
kişi olarak kendi çevresinde öne çıkaran özellikler. Ancak birey
olarak, Aysel Tuğluk’un çoğu kere kanun dışına kayan eylemleri,
kendisini bağlar. Ölen annesinin ne ölçüde bu eylemleri
desteklediği veya kızının davranışlarını tasvip edip etmediğini,
ben şahsen bilmiyorum. Toplumun ekseriyeti de bilmiyor… Bu durumda
Hatun Tuğluk’un cenazesini bahane ederek, bahse konu olayları
çıkarıp tırmandıranların, hangi maksatlarla bu eylemi
tezgâhladıklarının tespit edilmesi, emniyet ve yargı organlarınca
da yasal gereğinin gecikmeksizin eksiksiz şekilde yerine
getirilmesi çok önemli! Zira öyle anlaşılıyor ki, birileri bu
hadiseyi fena hâlde kaşımaya devam edecek. HDP’li Osman
Baydemir’in; “Mezarlıkları paylaşamıyorsak sokakları nasıl
paylaşacağız…” beyanı bunun işareti. Ülkede sosyal barışı bozmak
isteyenler, toplumun nerede bir yumuşak karnı varsa, oraya hamle
yapıyor…