Bayramların nasıl geçtiğine dair umumi kanaat, genellikle medya
organlarının verdikleri haber ve yorumlarla şekillenir. Yani
nereden ve nasıl baktığınıza bağlı olarak, çok farklı düşünceler
oluşabilir.
Eskiden bayramlarla ilgili olarak, “bir kısım medyanın” peşin
yargılı ve tavırlı haberleri kamuoyunu hayli etkilerdi… Mesela
Kurban Bayramı yaklaşırken, hemen her yıl, kurbanlık hayvan
fiyatlarının çok yüksek oluşundan veya yeterince kurbanlık
olmayışından filan dem vurulurdu. Buna bir de bayram günlerinde
acemi kasapların elini ayağını kesmesi veya elden kaçırılan
boğaların caddelerde arabaların arasındaki canhıraş koşuşturması;
onu sopayla kovalayanlar ve bir o kadar da merakla izleyen
kalabalığın görüntüsü eklendiğinde, aranan ‘resim’ yakalanmış
olurdu!.. Keza yol kenarlarında veya park gibi yerlerde, acemice ve
dinî kurallara yeterince uymadan, hijyenik şartlara dikkat
edilmeden kesilen kurbanlar; küçük çocuklar için sakıncalı
olabilecek kan-revan görüntüleri, vacip olan bir ibadete dair, hiç
de doğru olmayan birtakım düşüncelerin hasıl olmasına zemin
hazırlıyordu. Bunu tüketmeye dünden hazır medya organları da, mal
bulmuş mağribi misali günlerce mevzuyu bu minvalde işliyordu…
Şükürler olsun, böyle olumsuz yaklaşım ve uygulamalar eskisi kadar
yok. Henüz her şey dört dörtlük olmamakla birlikte, kısmen
belediyelerin ortaya koyduğu hizmet ve gayret, kısmen vatandaşın
gösterdiği dikkat ve itina, geçmişe nazaran bizi daha olumlu bir
noktaya taşımış durumda. Ama daha yapılacak çok iş var.