15 Temmuz ihanet kalkışmasını
milletçe bir kere daha telin ettik. Kahraman şehitlerimizi
rahmetle, gazilerimizi minnetle yâd ettik. Vatanseverliğimizle
iftihar ettik. Ama asıl meseleyi unutmayalım!
Altı sene önceki ihanet
kalkışmasından çıkarmamız gereken en büyük ders nedir? O gece olup
bitenler neredeyse her gün bir vesileyle bahis konusu oluyor. Kimi
zaman özet şekilde kimi zaman teferruatlı olarak, mesele
tartışılıyor, yazılıyor, çiziliyor. Peki, netice? Hâlâ daha bu
terör örgütü unsurlarının devlet sistemi içinde, şu veya bu şekilde
varlık göstermeye çalıştığı, idari soruşturmalardan, adli
kovuşturmalardan yakayı sıyırabilmek için, akla hayale gelmedik
hilelere başvurduğu görülüyor. Baştan beri çok ustaca kurguladığı
“mahrem” organizasyonla, bunca sıkı takibe rağmen, elemanlarını
pekâlâ gözlerden saklayabiliyor. Diğer taraftan da ülke içinde ve
dışında çok yoğun algı propagandasıyla, devleti ve devletin kritik
mekanizmalarını hedef alarak, yıpratma faaliyetlerine tam gaz devam
ediyor!.. Kısacası FETÖ, Türkiye Cumhuriyeti’nin imajına zarar
vermek için, her fırsatı kullanıyor. Ve...