Bismillahirrahmanirrahim
Âlemlerin Rabbi, Rahman ve Rahim olan Allah (c.c)’a hamd ederim.
Salât ve selâm, peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa (s. a. v)’ya,
âline ve sahabelerine olsun.
İNSAN, ölüm ile bir imtihandan ibaret dünya hayatının hesabını
vereceği ahiret hayatına intikal eder. Ölüm, Allah Teâlâ’nın
ayetlerinden bir ayettir. Hiçbir kimse ecelinden kaçamaz. NİSA 78:
“Nerede olursanız olun ölüm size ulaşır; burçlarda, sarp ve sağlam
kalelerde olsanız bile.” Ölüm olayını doğru okuyanlar, dünya
hayatlarını Allah yolunda “Kur’an Nizamı” için adanmış bir ömür
haline getirirler. İslam, dünya imtihanını kazanmanın tek çaresidir
ve başka yollar insana dünya imtihanını kaybettirir. Eğer dünya
hayatımız bir imtihan hayatı değil de bir mükâfatlandırma hayatı
olsaydı ölüm olmazdı. İnsan, öldükten sonra, dünyada iken yapıp
ettiği her işin yazılı olduğu kitabını yanında görür. Ölüm, imtihan
dünyasından hesap dünyasına intikal etmektir. İnsan ruh ve bedenden
ibaret bir varlıktır ve asıl hayat ruhun hayatıdır. Bedenimizin
hayatı bitkisel ve hayvansal, ruhun hayatı ise manevi bir hayattır.
Manevi hayat; kalbi inkârdan, şirkten ve nifaktan korumak,
ibadette, sair iş ve işlemlerde Kur’an ve Sünnete tabi olmak,
emredilen İslam’ın helal ve haramlarına, maruf ve münkerine itibar
etmek ve hakikate ulaşmak için tefekkür etmektir. Hayatı sadece
bedenin ihtiyaçlarını karşılamak olarak görenler, ruhu ve kalbi
gıdasız bıraktıklarından ölüdürler. Ruhun ve kalbin gıdası “din ve
düzen” olarak İslam’dır. ENFAL 24: “Ey iman edenler, size hayat
verecek şeylere sizi çağırdığı zaman, Allah’a ve Resulü’nün
çağrısına koşun. Ve bilin ki muhakkak Allah, kişi ile kalbi arasına
girer ve siz gerçekten O’na götürülüp huzurunda toplanacaksınız.”
Ölüm denilen gerçeği düzgün bir şekilde tefekkür etmek, insana
imtihan hayatını gayesine uygun bir şekilde yaşama imkânını verir.
Diri olmak İslam’ı din ve düzen olarak yaşamak ile mümkündür. Dünya
hayatında İslam ile diri olabilenler, ölümle bu diriliklerinin
karşılığını görenler olacaktır. Dünya hayatında İslam ile diri
olmayı başaramayanlar ise ölüm ile birlikte hak ettikleri yere
gideceklerdir.