Cumhuriyet gazetesinin geçmişi ve ilkelerini sorgulayıp
özgürlük dersi verme yarışına girenlere bir çift söz etmek
gerek:
Cumhuriyet’in genlerine tekçi ideoloji bağnazlığı (Kemalizmi
kastediyorlar) yapışmış filan…
Cumhuriyet gazetesinin
kurucusu Yunus Nadi’nin
adına konulmuş roman ödülünü kazananlara
baksınlar:
Oya Baydar da
var, Ahmet
Altan da…
Kemalizmi ve Cumhuriyetin kuruluş felsefesini sorgulayan
kanatta yer alan her iki isim de ödül aldıkları dönemde
Cumhuriyet’in başında Kemalist İlhan
Selçuk vardı.
1991’de Irak’tan Türkiye’ye göç etmek zorunda kalan Kürtlerin
acılarını belgelemek üzere Orhan
Pamuk’u röportaj yazarı olarak bölgeye gönderen
Cumhuriyet’in başında Nadir
Nadi vardı.
12 Mart cuntasına direnirken gazetenin başında yine Nadir
Nadi vardı. İlhan Selçuk, Ziverbey Köşkü’nde işte bu direniş
yüzünden işkence gördü.
Cumhuriyet’i “dar kalıpçı”lıkla
suçlayanlar, 12 Eylül döneminde Cumhuriyet’in Dev- Yol’dan tutun
TKP’ye, DİSK’ten tutun TÖBDER’e yürütülen soruşturmalarda solun tüm
kesimlerinin uğradığı haksızlıklara ve işkencelere karşı nasıl bir
kalkan olduğunu, gazetenin belgeliğine
girip Erbil
Tuşalp’in, Deniz Teztel’in, Faruk
Bildirici’nin ve bu köşenin yazarının haberlerinden,
yazarlarımızın yazılarından, izlenimlerinden öğrenebilirler. O
dönemde de Cumhuriyet’in başında Kemalist Nadir Nadi
vardı.
Uğur Mumcu’nun Türkiye’deki sosyalist
hareketin önderlerinden başta Mehmet
Ali Aybar ve Behice
Boran ile söyleşilerini yayımlayan
Cumhuriyet’in de başında Nadir Nadi vardı.