Danıştay Başkanı Zerrin
Güngör, Danıştay’ın kuruluş yıldönümünde yaptığı konuşmada
“naçizane kanaatlerini” dile getirdiğini belirterek,
“OHAL’in kişilerin hak ve özgürlüklerine bir sınırlama
getirmediği” görüşünü dillendirdikten sonra Recep
Tayyip Erdoğan’a “minnet ve şükran duygularını”
sunmuştu.
Avukat İsmail Sami Çakmak, bu
konuşma ile ilgili olarak Danıştay’a dilekçe ile başvurdu ve
Danıştay Başkanı’nın “naçizane kanaatleri”ni
açıklayamayacağını; Danıştay’ın kurumlara ya da kişilere
“minnet ve şükran” duyma yerine onların uyacağı hükümler
vereceğini belirterek, Zerrin Güngör’ün konuşmasının Danıştay
Başkanlar Kurulu’ndan geçip geçmediğini sordu.
Danıştay, başvuru karşısında nasıl bir karar
verebilir ki?
“Zerrin Güngör’ün kızı, AKP iktidarı
boyunca Başbakanlık’ta çalıştı, ardından Saray
kadrosuna alındı, son olarak da hâkim yapıldı.
Toplanan kanıtlar göz önüne alındığında Zerrin
Güngör’ün, Erdoğan’a minnet ve şükran duyması çok
doğaldır” mı diyecek?