Işık Kansu Cumhuriyet Gazetesi

Geçmişin esiri olacak mıyız?

Anayasa değişikliği ile varılmak istenenleri kimi ana başlıklarda toplayıp, bunlara yanıt olarak Prof. Dr. Tarık Zafer Tunaya’nın “Anayasa Hukuku”nun temellerini belirlediği görüşlerinden kimi...

11 Mart 2017 | 148 okunma

Anayasa değişikliği ile varılmak istenenleri kimi ana başlıklarda toplayıp, bunlara yanıt olarak Prof. Dr. Tarık Zafer Tunaya’nın “Anayasa Hukuku”nun temellerini belirlediği görüşlerinden kimi alıntılar yapınca, karşı karşıya kaldığımız durum aydınlanıveriyor: 
Osmanlı hayranlığı: Gidişe ayak uyduramayan, hâlâ tarım hayatının inançlarını ve geleneklerini sürdürmeleri istenen ya da “geçmiş”in esiri bırakılmak istenen toplumlar var. Eski toplumlarda, halkın politikaya karışmaması kuraldı. Halka varlığını borçlu olmayan bir iktidar sadece bir çoban, idare edilenler de sürüydü. Çoban-sürü dengesi bozulalı çok olmuştur. İnsanlığın, kuşaktan kuşağa kazandığı zaferler sonucu, yeni bir denge kurulmuştur. İktidar-hürriyet diyaloğunun doğurduğu bu denge, aynı zamanda, idare eden-edilen özdeşliğine de dayanmıştır. 
‘Vesayetlerden kurtuluyoruz’ savı: Azgelişmiş ülkede, ekonomik hayat üzerinde yabancı etkisi ağır basar. Gelişmemiş ülkenin toplum yapısı, sosyal hayatı geridir. Gelenekçi kitlenin kalabalıklığı din adına hareket eden çevrelerin vesayetini güçlendirir. İşsizlikle, kültürsüzlük muhafazakârlığın ilkel maddeleridir. Sosyal uyanış yeterli değildir. Çünkü yaşama çabası insanın bütün enerjisini emerse, sosyal ve ekonomik iktidar belli bir azınlık elinde olursa, o memlekette demokrasinin nasıl gerçekleşebileceği düşünülmeye değer. 
Halifeliği diriltme amacı: İslam devletinde, yüksek siyaset prensibi şeriata uymaktır. Şeriat, Tanrı’nın dini-örfî bir tüm içinde oluşturduğu siyasettir. Gerçekleştiricisi de halifedir. Demokratik rejimlerde, gerçekleştirici eylem, daha karışık ve çoğulcu bir mekanizma içindedir. 
Saray saltanatına geri dönüş: Bir demokrasi, ideolojisine taban tabana zıt diktatörlük kurumlarının sonsuza dek muhafazasından hiçbir şey kazanamaz. Hele bunları yıkmak için ihtilalci hareketler yapılmışsa... 20. yüzyılda yaşadığını iddia eden bir toplum içinde de, ortaçağ kurumlarının yaşatılmasına imkân yoktur.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
IMF Defteri 27 Nisan 2024 | 70 Okunma Halk birliğini sağladı, artık oyun yok 20 Nisan 2024 | 86 Okunma Bölgedeki şiddet sarmalı 13 Nisan 2024 | 57 Okunma Şamar örnekleri 06 Nisan 2024 | 98 Okunma CHP ulusal birliği sağladı, saray çöktü 01 Nisan 2024 | 428 Okunma