Motorin 5 lirayı geçti. Dolar 4 liraya dayandı, Avro 4.5 liranın
üzerine çıktı.
Cari açık, 40 milyon dolar ile doruklara ulaştı.
Domates 5, patlıcan 4, biber 5.5, çalı fasulyesi 12, kuru fasulye
10, pirinç 12 lira.
Rıza Sarraf davası çerçevesinde, Halkbank ve
onunla iş yapan bankaların dolar işlemlerinin yasaklanma tehlikesi
kapıda.
Sarayın bahçesinde yeni yeni inşaatlar yükselirken hemen her gün
bakanlık ve kamu kuruluşlarına “tasarruf yapın” talimatı gidiyor.
Hani neredeyse devlet memurlarının maaşlarını ödemede bile sıkıntı
çekilecek.
Ekonomideki daralma ve yoksullaşma ile birlikte hazırlanan
raporlar, yapılan anketler de saraydaki AKP’li için çanların artık
acı acı çaldığını duyuruyor.
İnişe geçtiler, toslanacak duvar gözüktü, son belli oldu. Bunlar
gidici.
Şimdi önemli olan geliciler.
Gelici olacak siyasi kadroların; devleti onaracak, parlamenter
demokrasiyi yeniden kuracak, siyasal dinciliği ve otoriter tüm
eğilimleri toptan sistemden kovalayacak, laik-demokratik
cumhuriyetin kuruluş felsefesini vazgeçilmez kılıcı önlemleri ve
uygulamaları yaşama geçirecek, ülke düzeyinde özgürlük, eşitlik ve
kardeşliği sağlayacak yetkinlik ve bilinçte olmaları bir zorunluluk
olarak ortaya çıkıyor.
Şu anda muhalif partilerin yönetimlerinin, bu tarihsel dönemeci
kazasız, belasız geçebilecek beceri ve donanımda olmadıkları ise
ortada.
AKP, tıpkı ANAP gibi siyaset alanından kendi kendine çürüyüp
giderken özellikle CHP’nin çağı yakalayan derinliğe sahip, kavrama,
çözümleme, bilgi, ilke ve düşünceyi uygulamaya geçirebilme yeteneği
yüksek, güvenilir bir liderliğe gereksinimi var.
CHP liderliği bu düzeyde bir yönetim anlayışına kavuşamazsa,
AKP’nin yok oluş süreci ile birlikte karşıdevrimi tarihe gömme
olanağı bir kez daha elden kaçırılmış olacak. Yeniden
UNESCO’dayız
Basına küçücük haberlerle yansıdı: Türkiye, 10 yıldan fa...