Saray’daki AKP’li, casusluk cemaatinin
başı Fethullah Gülen’in ABD
tarafından korunuyor olmasından çok
rahatsız.
Son ABD gezisinde, ABD’li yetkililere FETÖ
konusunda 85 koli belge verdiklerini anımsatıp “Bu hain
yapılanmanın elebaşı buraya çok da uzak
olmayan bir yerde,
Pensilvanya’da hayatını sürdürüyor.
Amerika’nın pek çokyerinde bu terör örgütüne bağlı
okullar, dernekler ve şirketler faaliyet
gösteriyor” diyerek yakındı durdu.
Gelin şimdi, AKP’nin iktidara geldiği ilk
günlere dönelim:
2004 yılının nisan
ayı:
Casusluk cemaatinin, sık sık Abant’ta topladığı
“yetmez, ama evetçi” takımın
da “para karşılığı”
katılıp sallabaşlık yaptığı
“Abant Platformu”nun yedincisi
Washigton’da yapılır.
Platformun konusu, “İslam, Demokrasi
ve Laiklik: Türkiye
Tecrübesi”dir.
Toplantının açılışını, sömürgen
küreselleşmeciliğin
ideologlarından Francis
Fukuyama yapar ve toplumun dindar
olmasının demokrasi ve laiklik ilkeleriyle çelişmediğini
vurgulayarak, okyanus ötesinden Türkiye’ye akıl
verir:
“ABD, Batı’daki en dindar toplumlardan
biri. Ancak, bu durum yönetimin laik ve
demokratik olmasını engellemiyor.
Türkiye, AKP tecrübesiyle hem Müslüman,
hem de demokratik olunabileceğini
gösteriyor.”
Fukuyama böyle der de, vaiz Fethullah ile
Erdoğan’ın arası açılınca, Pensilvanya’ya gidip mektupçuluk yapacak
olan Fehmi
Koru durur
mu?