Batılılar hem AK Parti’ye hem de Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a karşı acımasız bir “yok etme” kampanyası güdüyorlar ve onun içinde sürekli Türkiye’nin diktatörlüğe sürüklendiğini, ülkemizde bir otoriter rejim kurulduğunu iddia ediyorlar… Hepsi yalan!
Seçimlerimizde ve referandumlarımızda Batı’daki herhangi bir ülkedeki katılma oranlarından fersah fersah ötesinde katılma oranlarına rağmen, seçimlerimizin gayet adil olmasına rağmen ve halkımızın darbeye karşı kendisini feda etmiş olmasına rağmen hala demokrasimize dil uzatıyor ve onu kötülüyorlar. Hepsi palavra!
Ama ne yazık ki Batı halkları bu sinsi kampanyanın farkında değil ve kendisine yutturulan haberleri, algı operasyonlarını inandırıcı buluyor…
Böyle bir diktatörlük gördünüz mü hiç?
Halkını kılıçtan geçirmiş darbeciler mahkemelerde halkla adeta alay ediyor ve insanları çileden çıkarıyor… Buna hangi diktatör izin verir?
Türkiye’de bir diktatör olsa ya da baskıcı bir rejim olsa daha darbenin başarısızlığa uğratıldığı ilk saatlerde bu kalkışmaya katılan herkesin yok edilmesi emrini verir ve bu iş orada biterdi…
Diktatör veya dikta yönetimi onca sıkıntıya girip, kılı kırk yararak suçüstü yakalanmış bu kişilerin adalete teslim edilmesini mi sağlar yoksa onlardan biran evvel kurtulmayı mı hedefler?