İbrahim Kiras Karar Gazetesi

Norveç’te tuzağa mı düştük

Toplumsal olayları komplo teorileriyle açıklamaktan kaçınmak gerektiğini düşünenlerdenim. Bu konularda öncelikle Okam’ın usturasını devreye sokmak yanlısıyım. Ama bazı siyasi hadiseleri kimi zaman...

21 Kasım 2017 | 1.296 okunma

Toplumsal olayları komplo teorileriyle açıklamaktan kaçınmak gerektiğini düşünenlerdenim. Bu konularda öncelikle Okam’ın usturasını devreye sokmak yanlısıyım. Ama bazı siyasi hadiseleri kimi zaman görünen boyutunun dışında değerlendirmek yanlış olmayabilir. Son zamanlarda karşımıza çıkan iki örnek olaya bu gözle bakalım… Davos’taki “one minute” oturumunun moderatörü olarak tanıdığımız David Ignatius geçen ay Washington Post’ta bir haber-analiz kaleme aldı. Reza Zarrab -veya Rıza Sarraf- konusunda ABD yönetiminin Türkiye ilişkileri bağlamında bu davanın işlevini değerlendirdi. Yani siyasi boyutu gündeme getirdi. Ignatius’un yazısını okuduğumda özellikle bir anekdot dikkatimi çekmişti: Sarraf’ın avukatlığını üstlenen eski New York Belediye Başkanı -ve Trump’ın danışmanı- Rudy Guilliani “bu davanın Amerikan devletinin güvenlik çıkarları açısından ele alınması” talebiyle Adalet Bakanlığı nezdinde girişimlerde bulunduğu sırada savcı Bharara da Trump tarafından görevden alınmıştır. Yani mesele hakkında Türk tarafının arzusuna uygun bir çözüm ışığı görünmüştür.   Ne var ki savcı Bharara’nın görevlerine devam eden yardımcıları konunun siyasi yolla çözülmesini engellemek üzere harekete geçtiler, demeye getiriyordu Ignatius. Meseleyi kamuoyuna yansıtmak, dosyanın kapanmasını engellemek üzere o sırada iddianameye yeni isimler eklenir.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
İktidar ortakları ‘çözüm’de mi anlaşamıyor 04 Aralık 2025 | 198 Okunma Papa şimdi niye geldi 29 Kasım 2025 | 393 Okunma Koyunun halinden kasap anlar! 27 Kasım 2025 | 168 Okunma Öcalan ziyaretinin kilitlediği çözüm 25 Kasım 2025 | 245 Okunma Zamanın ‘uzun’ ve ‘kısa’ tarihi 22 Kasım 2025 | 89 Okunma