Biz kendi aramızda tartışaduralım, uluslararası “çatışma çözümü” uzmanları da Türkiye’deki yeni çözüm süreci konusunda görüş açıklıyorlar. Bu meselede Türk kamuoyu bile neyin ne olduğunu tam manasıyla anlayamamışken yabancı uzmanların isabetli yorumlar yapabilmesi kolay değil. Nitekim analizlerinde iki iddiadan birini esas alıyor bu uzmanlar. Biri, başta Suriye olmak üzere bölgesel dönüşümlerin ürettiği tehdit karşısında bir “devlet projesi” olarak yeni sürecin başlatıldığı iddiası, diğeri ise hükümetin DEM Parti’yi ve kitlesini seçim ittifakına dahil etmek üzere “siyasi hesaplarla” bu girişimi başlattığı iddiası. Her ikisi de buralarda zaten konuşulan ve aslında yakıştırmadan öteye de gitmeyen söylentiler. Yeni ve özgün tespitler değil.
Erdoğan’ın bu konudaki siyasi risklerden kaçınmak için “çözüm sürecinin kamuoyunda görünen yüzü olarak Bahçeli'yi seçtiği” iddiası ise özgün olsa da bu ülkenin siyasi gerçeklerinden habersiz bir “uzmanlığın” işareti olsa gerek.
Oysa gayet iyi hatırlıyoruz: Daha en başta, Cumhur İttifakı ortaklarından birinin Çözüm sürecini başlatan açıklaması...