Dalga dalga geliyorlar. Türkiye paranoyasına tutulmuş sağa sola
saldırıyorlar. Tehdit üstüne tehdit, şantaj üstüne şantaj
yapıyorlar. Gözümüzü korkutmaya, sindirmeye, ezmeye, teslim almaya
çalışıyorlar. PKK'lılarla, PYD'lilerle, FETÖ'nün istihbarat
artıklarıyla operasyonlara girişip Ankara'yı köşeye sıkıştırmaya
çalışıyorlar.
Ekonomik yaptırımlar, silah ambargosu, medya operasyonu, siyasi
açıklamalar, askeri tehditler, terör silahı, ellerinde ne kadar
kart varsa sahaya sürüyorlar. Bütün temel hak ve özgürlük
söylemlerini, sözleşmeleri bir kenara itip, Avrupa kıtasında
yaşayan Müslümanları ve Türkleri baskı altına almaya, korkutarak
kaçırmaya çalışıyorlar. Camiler basıyorlar, dernekler basıyorlar,
insanları taciz ediyorlar, Türkiye'ye ait ne varsa
aşağılıyorlar.
Neonazileri yeniden sokaklara salacaklar
Elçiliklerimiz dahil, Türkiye ve Müslümanlara ait ne varsa artık
tehdit altında. Bugün devlet eliyle, medya tahrikleriyle, polis
tacizleriyle devam ettirdikleri saldırıları yarın aşırı sağcı
gruplar üzerinden yapacaklar, onları sokaklara salıp
vatandaşlarımızı, insanlarımızı tehdit edecekler, onlara
saldıracaklar.
Daha önce Almanya'dan Avusturya'ya kadar yüzden fazla evi
kundaklayanlar yeniden sokaklara sürülüyor. Benzer hareketler,
taşkınlıklara Avrupa genelinde tanık olabiliriz. Bu tehditlerden,
saldırılardan doğrudan o devletler, hükümetler sorumlu olacaktır.
Hiçbir şekilde aşırı sağcı gruplar diyerek sorumluluktan
kaçamayacaklar. Almanya'nın yaptığı gibi, soruşturmalar
kapatılamayacak, işte o zaman ortalığı ayağa kaldıracağız.
Kendi iç kavgalarını bizim üzerimizden yürütüyorlar
Her gün bir ülke, Türkiye'ye kin kusuyor. Bir gün Almanya, diğer
gün Avusturya, hemen arkasından Hollanda, Belçika ve liste uzayıp
gidiyor. Bütün Avrupa, Türkiye'ye karşı tek bir ortak cephe haline
geldi. Hep birlikte vurmaya çalışıyorlar.