Türkiye büyüdü, güçlendi, uykudan
uyandı, yüzyıllık denetimden kurtulma
mücadelesi başlattı.
Bu bir devrimdi, büyük dönüşümdü, bin yıllık
tarihin en önemli kırılma noktalarından biriydi.
Çünkü “üç büyük şok dalgası” yaşamıştı bu
topraklar: Haçlı Savaşları ile yakılıp
yıkılmış ama hemen ardından müthiş bir sıçrama yapmıştı.
Moğol istilasıyla yokluğun eşiğine getirilmiş, hemen
ardından tarihin en büyük atılımlarından birini yapmıştı.
Birinci Dünya Savaşı “üçüncü büyük
şok dalgası”ydı. İlk ikisinden sonra yepyeni zafer
tarihleri başlatan coğrafya, Atlantik'ten
Pasifik kıyılarına kadar bütün umutları öldüren, “İslam
ümmeti bitti” dedirten “üçüncü şok”tan kurtulmak
için yüz yıl bekledi.
Üçüncü büyük yükseliş: Türkiye neden tehdit!
Ve o yüzyılın sonuna geldik. Bizim için kayıp
yüzyıl olan 20. asrın sonunda üçüncü
büyük sıçrama dalgası başladı, gelişti,
büyüdü,meydan okur bir hal aldı. İşte biz, bu
yükseliş döneminin nesliyiz.
Hemen ardından geleneksel dostlarımızın ve geleneksel
düşmanlarımızın aynı cepheden ateş etmeye
başladığınıgördük. Müttefiklerimiz en keskin öfkelerini
açıkça gösterir oldu.
Türkiye'yi çevreleme harekatı
başlatıldı. Çünkü Türkiye uyanırsa, ayağa kalkarsa
coğrafya uyanacak, ayağa kalkacak, o emanet
rejimler üzerinden ülkeleri, kitleleri kontrol imkanı
kalmayacaktı.