Ortadoğu'nun jeopolitik manzarası bir kez daha köklü bir
dönüşümün eşiğinde. Geçtiğimiz 10 gün içinde ABD haricindeki
tüm Anglosakson dünya Filistin'i
resmen tanıdı. İsrail,
daha önce bombaladığı 6 ülkeye ek olarak Ortadoğu'daki en büyük ABD
üssünü barındıran Katar'ı bombaladı ve ABD
Başkanı'nın verdiği tek tepki "Pek de mutlu
değilim" oldu. Bunun sonucundaki en önemli kırılma noktası
ise "İbrahim Anlaşmaları"na dâhil olmayan
Suudi Arabistan'dan geldi.
Suudi Arabistan ile Pakistan arasında 17 Eylül
2025'te imzalanan "Stratejik Karşılıklı
Savunma Anlaşması"ndan bahsediyorum. Bu, salt ikili bir
güvenlik mutabakatı değil; bölgesel dengeleri
yeniden kurgulayan, küresel
güçlerin rolünü sorgulatan
stratejik bir dönüm noktasıdır.
Veliaht Prens Muhammed bin Selman, uzun süredir Washington'dan üç
kritik taahhüt bekliyordu: Somut güvenlik garantileri, beşinci
nesil F-35 savaş uçakları ve sivil nükleer programına...