Cumhuriyet Halk Partisi, yıllarca "devletin kurucu
partisi" kimliğiyle anıldı; bu kimlik ona siyasette
ayrıcalık kazandırdı. Ne var ki İstanbul İl
Kongresi süreciyle başlayan gelişmeler, bu itibarı yerle
bir eden bir tablo ortaya koydu.
Süreç, dışarıdan müdahale değil,
partililerin itirazlarıyla başladı. Delegeler "Bu
kongre şaibeli" diye haykırıyordu; "Listeler
değiştirildi, delegeler kaydırıldı, oylar
sayılmadan sonuç açıklandı" sözleriyle yaşanılan
usulsüzlüklere dikkat çekildi. CHP'nin kendi içinden yükselen bu
itirazlar, kongreyi yargıya taşıdı.
Bu arada, rüşvet iddiaları tüm ciddiyetiyle sahneye çıktı.
Delegelere para, elektronik cihaz, iş
vaadi gibi menfaatler önerildi; "150 bin
lira değil, 750 bin lira isteriz" denilen
pazarlıklar iddianameye girdi. Yargı, kongreyi iptal etti; yönetimi
görevden aldı; delegeleri uzaklaştırdı;...