İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik yolsuzluk
soruşturması yalnızca en büyük yerel yönetimin bütçesinin
nasıl kötüye kullanıldığını değil,
devletin kurumsal
yapısına nüfuz etmeye çalışan ilişki
ağlarını da görünür kılıyor. Bu soruşturma büyüdükçe,
meselenin basit bir yolsuzluk iddiasının çok ötesine geçtiğini;
medyadan finans çevrelerine, oradan da
yargının kritik noktalarına uzanan geniş bir
çıkar zincirinin çözüldüğünü müşahede
ediyoruz.
Soruşturmanın en çarpıcı halkalarından biri de kamuoyunda
"kızıl saçlı savcı" veya "köstebek
savcı" olarak anılan S.S.Ç.'nin durumu
oldu. Yolsuzluktan tutuklu Ekrem
İmamoğlu'nun avukatı Mehmet Pehlivan ile
operasyon öncesi bir otelde buluştuğuna dair baz istasyonu
kayıtlarının dosyaya girmesi, şüpheyi artık teknik verilerle
desteklenmiş bir bulguya dönüştürdü. Hâkimler ve Savcılar
Kurulu'nun inceleme başlatması, S.S.Ç.'nin
ifadesinin alınması ve ardından görevden...