Hilal Kaplan Sabah Gazetesi

Erdoğan’ın şahsi meselesi olsaydı...

"Türkiye'nin yeni bir toplum sözleşmesine ihtiyacı vardır ve sorumluluk hepimizin sırtındadır. Bize göre, bilhassa 15 Temmuz'dan sonra bu ihtiyaç acil bir hal almıştır. Türkiye'de hiçbir şey, 14 Temmuz'daki gibi...

24 Şubat 2017 | 357 okunma

"Türkiye'nin yeni bir toplum sözleşmesine ihtiyacı vardır ve sorumluluk hepimizin sırtındadır. Bize göre, bilhassa 15 Temmuz'dan sonra bu ihtiyaç acil bir hal almıştır. Türkiye'de hiçbir şey, 14 Temmuz'daki gibi olmayacak, olamayacaktır. Milletimizin yeni bir soluğa, yeni bir hukuki mutabakata yönelik çağrı ve talebi hissedilir ölçüde fazladır.
Bunu görmezden gelemeyiz, kulağımızın üstüne yatamayız." Her şey MHP lideri Bahçeli'nin, 11 Ekim 2016'daki meclis grup toplantısında dile getirdiği bu sözlerle başladı.
Yürütmede çift başlılık, başına buyruk bürokrasi ve yönetim boşluğunun terör örgütleriyle de yabancı kaynaklı sabotajlarla da mücadeleye engel olduğunu gören Bahçeli, millî bir refleksle anayasa değişikliğini gündeme taşıdı.
Çünkü icra erki sağlam bir devlet yapımız olmazsa, ayakta kalmanın 'ateşten gömlek' olduğu bu coğrafyada bekâ sorunu yaşayacağımız kesindi. Nitekim 15 Temmuz'a giden yoldaki taşları döşeyen de bu işlevsiz sistemdi.
Bu hayatî sorunumuzu Cumhurbaşkanı'nın şahsi meselesiymiş gibi sunanların iki amacı var: İlki, Bahçeli'nin bu süreçteki millî özneliğini gizlemek. İkincisi ise, Erdoğan'ın bahsedilen yetkilerin hiçbirine ihtiyacı olmadığını, zaten parti ve devlet erki üzerindeki etkisinin hem Binali Yıldırım'ın özverisi hem de 15 Temmuz'un tesiriyle tartışılmaz hale geldiğini gözlerden kaçırarak değişikliği nefsî kaygıymış gibi göstermek.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Milli enerjide sessiz devrim 05 Aralık 2025 | 110 Okunma ABD-Venezuela krizinde neredeyiz? 03 Aralık 2025 | 212 Okunma Köstebek savcı şüphesi 02 Aralık 2025 | 523 Okunma Tüm yönleriyle Papa’nın ziyareti 28 Kasım 2025 | 267 Okunma Afrika’daki ilk G20: Stratejik penceremiz 26 Kasım 2025 | 125 Okunma