Hilal Kaplan Sabah Gazetesi

Erdoğan'ı suçla, kurtul!

Türkiye'deki siyasi literatürün son on yılına damga vuran muhteşem formül bu. Herhangi bir meselede başın zora mı girdi? Erdoğan'ı suçla, kurtul. Tabanına bir kararını anlatmakta güçlük mü...

20 Temmuz 2015 | 914 okunma

Türkiye'deki siyasi literatürün son on yılına damga vuran muhteşem formül bu. Herhangi bir meselede başın zora mı girdi? Erdoğan'ı suçla, kurtul.
Tabanına bir kararını anlatmakta güçlük mü çektin? Erdoğan'ı suçla, kurtul. Başarısızlığını örtmek için hedef mi saptırmaya ihtiyaç var? Erdoğan' suçla, kurtul. 
Son koalisyon tartışmalarında da aynı formül devreye sokulmaya çalışılıyor. Neymiş? Ak Parti de CHP de koalisyon hükümeti kurmaya dünden istekliymiş de, Cumhurbaşkanı Erdoğan engel oluyormuş? Nasıl engel olduğuna dair tek emare yok ama sunta masayı 250.000 lira diye yutturmaya kalkan izansızlıktan her şey beklenir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, koalisyon tartışmasına ilişkin son açıklamalarından birinde şöyle diyor:
"Temennim, Türkiye'nin içinde bulunduğu şartların hassasiyetine uygun şekilde yeni hükümetin bir an önce kurulmasıdır. Bu konuda bütün partilere sorumluluk düşüyor. Bugün Türkiye'nin geçmişini tartışan değil, mevcut sorunların çözümü ve geleceğin inşası konusunda irade ortaya koyacak bir koalisyon hükümetine ihtiyaç vardır."
Açıklamanın devamında koalisyon kurulmadığı takdirde erken seçimden korkulmaması gerektiği de var ama benzer beyanatları Kılıçdaroğlu'ndan Bahçeli'ye tüm siyasiler de veriyor zaten. Öyleyse mesele ne?
Mesele şu. Ak Parti ve CHP'nin koalisyon kurmasının önünde somut, rasyonel ve siyaseten anlamlı pek çok zorluk var. Bunların başında da Ak Parti tabanı geliyor.
Bayram ziyaretlerinin ana gündem maddelerinden birisi de Ak Parti-CHP koalisyonu iddiasıydı. Bugüne kadarki dokuz seçimde de Ak Parti'ye oy vermiş akrabalarımın hiçbirinden bu ihtimale dair olumlu tek bir söz duymadım. Eminim pek çoğunuzun tecrübesi de bu yönde olmuştur. Genel izlenim Ak Parti'nin koalisyon için çaba gösterdiği ama CHP ile ana ilkelerde zinhar anlaşılamayacağıydı. 

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Milli enerjide sessiz devrim 05 Aralık 2025 | 110 Okunma ABD-Venezuela krizinde neredeyiz? 03 Aralık 2025 | 212 Okunma Köstebek savcı şüphesi 02 Aralık 2025 | 523 Okunma Tüm yönleriyle Papa’nın ziyareti 28 Kasım 2025 | 267 Okunma Afrika’daki ilk G20: Stratejik penceremiz 26 Kasım 2025 | 125 Okunma