Hilal Kaplan Sabah Gazetesi

Eleştiri iyidir, özeleştiri daha iyidir

FETÖ ile mücadelenin ne kadar hayatî olduğunu, keşke 246 kardeşimiz hayatını kaybetmeden, devlet ve toplum bu denli travmatize edilmeden önce anlayabilmiş olsaydık. Sabah ve aHaber hakkında 'Her şeyi...

25 Temmuz 2016 | 1.215 okunma

FETÖ ile mücadelenin ne kadar hayatî olduğunu, keşke 246 kardeşimiz hayatını kaybetmeden, devlet ve toplum bu denli travmatize edilmeden önce anlayabilmiş olsaydık.
Sabah ve aHaber hakkında 'Her şeyi paralele bağlıyorlar' diye ileri geri konuşanlar vardı mesela.
Bunlardan birkaçının yazdıklarına baktım dün. Biri geçtiğimiz aylarda düşen F-16 uçakpilotlarının, diğeri de merhum Muhsin Yazıcıoğlu cinayetinin FETÖ ile ilgisi üzerine yazmıştı. Uludere Katliamı'ndan Rus uçağının düşürülmesine kadar ülke siyasetinin yönünü değiştiren pek çok hadisenin de FETÖ ile ilişkilendirilmesi artık genel-geçer bir argüman.
17 Aralık'tan iki hafta önce, "Rüzgâr Pensilvanya'dan eser Ankara'da ampuller söner" ve 25 Aralık'tan bir gün önce, "Piyonlar devrildi, sıra şahta" yazan, ardından 17-25 Aralıkdarbesi savcılarını yazı ve röportajlarla kahramanlaştırıp Cumhuriyet'in Genel Yayın Yönetmenliği'ne oturan Can Dündar vardı mesela. Ne oldu Dündar'a?
Darbeye 10 gün kala görevinden istifa etti ve yurtdışına kaçtı. Şimdi hapiste kaldığı üç ayda yazdığı kitabının reklamını yaparak, 246 şehit verdiğimiz darbenin 'kurgu' olduğunu yabancılara anlatacak.
Peki, Dündar'ın sadece gazeteci olduğunu savunan Ak Partilileri, serbest kalmasını savunan hükümet yetkililerini hatırlıyor musunuz mesela? Serbest bırakılmasını alkışlarla karşılayan 'yandaş'ları?
Ya da Anayasa Mahkemesi'nin Can Dündar kararını eleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan için 'şahsi görüşüdür' yorumu yapanları?..

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Milli enerjide sessiz devrim 05 Aralık 2025 | 110 Okunma ABD-Venezuela krizinde neredeyiz? 03 Aralık 2025 | 212 Okunma Köstebek savcı şüphesi 02 Aralık 2025 | 523 Okunma Tüm yönleriyle Papa’nın ziyareti 28 Kasım 2025 | 267 Okunma Afrika’daki ilk G20: Stratejik penceremiz 26 Kasım 2025 | 125 Okunma