Açıkçası televizyona çıkan hemen her doktora biraz kuşkuyla
bakıyorum. Zira onlar da televizyona çıkma motivasyonunun sadece
halkı bilgilendirmekten ibaret olmadığının farkında; izleyicileri
olarak bizler de...
Hatta bu işi kanallara para saçarak reklamlarını yapmak amacıyla
iyice ayağa düşürenler bile malum. Tabii bir de daha önce "Ekran
düşkünü doktorlar" yazımda Prof. Dr. Mehmet Ceyhan özelinde
örneğini verdiğim bir gün söylediği öteki günü tutmasa da
sansasyonel olduğu için rating getiren ve bu yüzden ekrandan
inmeyen doktorlar da var.
Operatör Dr. Banu Küçükpolat böyle biri mi bilmiyorum. Kırmızı bir
elbiseyle "Sabahın Sultanı Seda Sayan" isimli programda göbek
atmasa çoğumuz muhtemelen adını da duymayacaktık. Ancak ilgimi
çeken kendisinin kıyafeti veya göbek atması değil. Beni
ilgilendiren Türk Tabipler Birliği isminde tıp camiamızın çoğunu
temsil etmese de aidat toplama hakkına sahip ve ikide bir siyasal,
yeri geldiğinde de istisnasız Kandil'in tezlerine hizmet eden
oluşumun hangi ahlâki üstünlüğü taslayarak Küçükpolat'a soruşturma
açabildiği oldu.
Hatırlatayım: Sene 2015. Bir haber
başlığı: "PKK'lıların...