Mir Sedrettin Karahan, dün 'savaşı HDP'nin başlattığını'
söyleyerek HDP'den istifa etti. Mektuptaki tespitler şöyle: "Mazlum
Kürt halkının çocuklarını legal bir siyasi parti liderliğinin
devamlılığı ve marjinal ideolojik misyonu kurmak için kendi
oluşturduğu siyasal açmaz sonucu savaş ortamı oluşturan HDP'nin
kanaatimce Kürt halkının ve ölen evlatlarının aziz hatıraları
karşısında hiçbir meşruiyeti kalmamıştır."
Bölge halkında yaygın olan inanış da PKK'nın devrimci halk savaşı
stratejisinin bu felakete yol açtığı yönünde. Düşünsenize, HDP
barajı aşıp 80 vekil çıkarmış, tarihî bir başarı elde etmiş. Bunun
üzerinden daha bir ay geçmişken KCK, 11 Temmuz'da, 'askerî baraj'
bahanesiyle ateşkesi bitirdiğini ilan etmiş ve 15 Temmuz'da da
'devrimci halk savaşı' zamanı olduğunu açıklamış. Suruç Katliamı'nı
bahane ederek de ateşkesi fiilen bitirip askerleri katletmeye,
polisleri uykularında infaz etmeye başlamıştı.
Bu mantıksız gibi görünen tablonun altındaki esas meseleyi dün
yazmıştık: "Alan hâkimiyetini geliştirmeleri açısından Rojava'nın
PKK'ya öğrettiği de çok şey var. Suriye'de olduğu gibi bir 'iç
savaş' görüntüsü vermek, dünyaya Türkiye devletinin ve güvenlik
güçlerinin halka zulmettiği görüntüsünü vermek, devlet demokratik
hakları bastırdığı için bu sonucun ortaya çıktığı argümanını yaymak
bunun ilk adımıydı.