Başkan Erdoğan'ın, 74. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'ndaki
konuşması Türkiye'nin içerideki ve dışarıdaki mücadelesinin
mükemmel bir özetiydi.
"Dünya 5'ten büyüktür" diyerek, BM Güvenlik Konseyi'nin reforme
edilmesi çağrısını yineleyen Erdoğan, "hakların ve sorumlulukların
olması gerektiği gibi paylaştırılmadığı"na vurgu yaptı. "Şayet her
birimiz güvende değilsek, hiçbirimiz güvende değiliz" kolonyalizmi
yapısallaştıran ülkelere bir ikazdı.
"Nükleer güce sahip olmak ya herkese yasak ya da herkese serbest
olmalıdır" sözleri ise, her uluslararası krizde nükleer güç kartını
Demokles'in kılıcı gibi dünya üzerinde savuran ülkelere önemli bir
eleştiriydi.
Terörle mücadele konusundaki kararlılığımızın altını yeniden çizen
Başkan, DEAŞ'tan en çok zarar gören ülke olduğumuzu ve mücadelemizi
anlattıktan sonra, ABD'deki 29 eyaletin her birinden daha fazla
sığınmacı ağırladığımızı Batılı izleyicinin anlayacağı şekilde
gözleri önüne serdi.
Ayrıca harcanan 40 milyar dolara nispetle, AB'nin sunduğu 3 milyar
euroluk katkının ne kadar küçük olduğunu belirtti.
Sahile vurmuş naaşını göstererek, "Aylan bebeği dünya çok çabuk
unuttu" sözlerinin ağırlığı, tüm salonda yankılandı.
"Hedefimiz PKK/YPG terör örgütlerinin ortadan kaldırılmasıdır"
ifadesini ise ABD ile yapılan mutabakatın çok da uzun ömürlü
olmayacağı iması olarak okudum.
Türkiye'nin oluşturmayı planladığı güvenli bölgeyi harita üzerinde
gösterip, Deyr ez Zor ve Rakka'nın dahil edilmesiyle 3 milyon
sığınmacının geri yerleştirilmesi amacını açıklaması önemliydi.
Elbette bu, YPG'nin geri dönüşlere engel teşkil ettiğine de işaret
eden bir açıklamaydı.
Doğu Akdeniz'deki haklarımız, Libya'da istikrarın tesisi, Keşmir ve
Rohingya zulmü, Katar'a ablukaya karşı çıkış ve Kaşıkçı'nın katlini
hatırlatmasının yanı sıra, Sisi'den hemen sonra konuşan Erdoğan'ın
rahmetli Mursi'yi "Mısır'ın seçilmiş ilk Başkanı" olarak tekrar
anması önemliydi.
İsrail'in işgalci politikalarını harita üzerinde aşama aşama
anlatan Erdoğan, "Soruyorum:
İsrail neresidir?" diyerek bir kez daha mazlum Filistin için meydan
okudu. İsrail aleyhinde onlarca karar alan ama hiçbir icraat
üretemeyen BM'ye, BM çatısı altında, "Birleşmiş Milletler ne işe
yarıyor?" diye sorması tarihe geçecek anlardı.
"Dünyaya mazlumlar için meydan okuyan böyle başka bir lider varsa,
getirin ona Reis diyelim" diye yazılmış.
Haksız değil...