Türk sinemasının yarım asırdır devam eden ve en dikkate alınan
film festivali çerçevesinde verilen Altın Portakal Ödülleri bu sene
en çok iki devasa ego ile birlikte anıldı.
Önce en büyük egoyla başlayalım. Herhalde kendi oyunculuğundan pek
emin olmadığı için ödül aldığına çok şaşırmış olsa gerek, sahnede
daha ödülü eline bile almadan mikrofona koşup Antalya Belediye
Başkanı Muhittin Böcek'ten başlayıp Münih'teki dayı oğluna selam
göndermek dışında herkesi anan, bu sırada da kendisine ödülünü
takdim edip alkışlayan Tamer Karadağlı'ya ise "Kim verdi ödülü?
Bana 'sus' mu diyorsun?" diye çıkışan hanım kızımızı
görmüşsünüzdür.
"Hanım kız" diyorum zira söz konusu mor halkalı arkadaşları en
çıldırtacak iki hitabı bir arada bulmuşken harcamayayım istedim.
Gerçi diğer aday kadın oyuncular için
"Güçlü rakiplerim yoktu, ondan kazandım. Bir
dahakine erkek oyuncu kategorisinde yarışırım"
diyen biri nasıl feminist oluyor,
bilemiyorum.
Karadağlı, iyi niyetle kendisini açıklamaya çalışsa da feminist
hınçtan nasibini aldı elbette. HDP lideri Pervin Buldan ile Canan
Kaftancıoğlu da Yalçın'ı savunup...