Karayipler'de yaşanan son üç aylık tırmanış, artık yalnızca
Washington ile Caracas arasındaki
bir kriz değil; küresel güç dengelerinin
yeniden sertleştiği bir dönemin
habercisi.
ABD'nin 2 Eylül'de Venezuela açıklarında bir tekneyi vurmasıyla
başlayan süreç, kısa sürede hukuki ve siyasi boyutları aşarak
açık bir rejim baskısına dönüştü. İlk saldırının
ardından hayatta kalanlara yönelik ikinci bir atış yapıldığı
iddiası, uluslararası hukuku daha ilk haftadan tartışmanın odağına
yerleştirdi.
Bu arada ABD'nin Karayip havzasındaki askeri varlığı olağanüstü
biçimde arttı; devriyeler sıklaştı, takviye gemiler ve karakol
uçakları bölgeye sevk edildi.
Washington, Venezuela içindeki bazı yapıları "yabancı terör
örgütü" ilan ederek müdahaleye hukuki
meşruiyet sağlamaya yöneldi. Kasım ayında
Trump'ın Maduro'ya kapalı kapılar
ardında yetki devrini içeren bir ültimatom verdiği iddiaları sızdı.
Ardından ABD, Venezuela hava sahasının kapatıldığını ilan ederek
uluslararası uçuş trafiğini dahi...