Doğum nedeniyle verdiğim mecburi araya, bir Evet'lik istisna
yapmak istedim.
Görebildiğim kadarıyla CHP, burun kırıp bacak ısırarak
başladığı referandum yolculuğunu,halka 'it' deyip, denize
dökme tehditleri savurarak bitiriyor. İlginç bir
kampanya stratejisi doğrusu. Kılıçdaroğlu'nun aylarca
'tek adam rejimi geliyor' deyip, iki haftadır 'yeni sistemde çift
başlılık sorunu olacak' demesi kadar acıklı nerdeyse. Ancak
çarşaflı kadın videosu çektikleri kadının çarşaflı, Venezüella
videosu çektikleri insanların Venezüellalı çıkmaması ve bunu
Venezüella Büyükelçiliği'nin yalanlamak zorunda kalması kadar komik
değil elbette. Yalana ve tehdide sığınmadan kötülenemeyecek bir
sistem değişikliği yaptığımız için EVET!
15 Temmuz gecesini, Şehitler Köprüsü'nde, eşimle birlikte
karnımdaki oğlumla geçirmek nasip olmuştu. Çok şükür
oğlum FETÖ'cülerin yönetmediği bir ülkeye doğdu ama ülkeolarak
hâlen 'yine darbe olur mu?' korkusuyla yaşıyorsak,
FETÖ'cüler hâlâ alçakça 'hesaplaşacağız' mesajları
verebilecek cür'eti gösterebiliyorsa ve üstelik
FETÖ'cülüğütasdikli isimler son anda sosyal medya baskısıyla
içerde tutulup, ismi o kadar bilinmeyen yüzlercesi ise
son bir haftada serbest bırakılıyorsa, bu devlet
mekanizmasının baştan elden geçirilmesi
gerektiği aşikârdır. Bunu FETÖ'cülerle ağız birliği
içinde 'kontrollü darbe' nakaratına sığınanların, darbe gecesi
halkı ezen tankların kaçması için kendisine yol verdiği
demagogların yapamayacağı açıktır. O yüzden EVET!