Osmanlı İmparatorluğu'nun yıkılması sadece bir çınarın
devrilmesi değil; bütün bir
coğrafyanın gölgesiz kalmasıydı.
Bir medeniyet, bir nizam, bir vicdanın tarihten çekilmesiydi.
Asırlar boyunca aynı topraklarda, aynı sokaklarda, aynı çarşılarda
yan yana yaşayan farklı halkların arasına görünmez bir zehir
serpildi: Ayrılık, intikam,
düşmanlık.
20. yüzyıl, bu zehrin bütün bedellere rağmen aktığı bir yüzyıl
oldu. Osmanlı'nın bakiyesi olan topraklardan yaklaşık kırk
devlet doğdu. Hepsinin bayrakları, marşları oldu ama kimi
emperyalistlerin oyuncağına dönüştü, kimi kardeş kanına susadı,
kimi de kendi varlığını ancak başkasının yokluğunda anlamlandırmaya
çalıştı. Balkanlar'dan...