John Stuart Mill, İngiltere’nin yetiştirdiği
ünlü ekonomist ve filozoflardandır; aynı zamanda devrimci bir yönü
vardır.
Mill, milletvekili seçildikten sonra kadınların oy
hakları için bir yasa tasarısı
hazırlamıştır.
Parlamentoda oylama yapılır...
Peki, sonuç ne olur?
194 hayır...
73 evet...
O yıllarda Amerikalı kadın, hem köleliğin
kaldırılması için çaba harcıyor, hem de kendisine oy hakkı
verilmesi için mücadele ediyordu.
Amerika’daki siyahiler oy hakkı kazandıkları zaman, kadınlara
sandık yasaktı.
Avrupa’da ise
kadınlar büyük bir savaşımın
içinde. Bu mücadele kolay olmuyor. Dişe diş bir
savaşım var. Oy hakkı aslanın ağzında.
Toplu gösterilere katılıyor kadınlar, seçme ve seçilme haklarını
elde etmek için...
Birinci Dünya Savaşı patlak veriyor. Erkekler
cepheye gidince, iş yaşamında kadınlar öne çıkıyor.
Barış döneminde pek önemsenmiyor kadınlar. Hakları esirgenip geriye
itiliyor.
Türkiye’ye gelince...
Türkiye Cumhuriyeti’nde
kadınlar 1934 yılında oy hakkını elde
ediyor. Aynı yıl başta Fransa olmak üzere Avrupa’nın pek çok
ülkesinde kadınların seçme ve seçilme hakkı yok. Sandığa
gidemiyor.
Aydınlanma Devrimi’nin önemi burada...
Türkiye’de kadın 1934’te sandığa gitti, Fransa’da
ise 1944 yılında...
***