Tarihe not düşmek için - 15 Bugünlerde
Nurculuğun bir kolu laik ve
demokrat medyamızın
gözbebeğidir...
Dizi yazılarla başlayan televizyon programlarıyla süren bu ilgi,
Nurcuların o ünlü kolunun daha da palazlanmasına, “devlet içinde”
örgütlenme sürecini tamamlamasına katkıda bulunmuyor mu?
Elbet!..
Gelin bugün şu Nurculuğu Turan Dursun’un Kaynak
Yayınları’nda çıkan “Müslümanlık ve Nurculuk” kitabından okuyalım,
neymiş öğrenelim:
“Said-i Nursi, çarpık görüşlerini
dinimize mal etmek için durmadan çaba harcamış ve bu yolda
özellikle iki zümreden yararlanmıştır. Bunlardan biri, saf
ve Müslümanlığı gerçek anlamıyla bilmeyen imanlı zümre;
öteki de az çok her şeyi kavrayan, bilen fakat menfaatlarını dinin
de imanın da üstünde tutanlardan meydana gelen zümredir.
Nurculuk akımı, işte bu iki zümre arasında
yayılmış ve dinimizin de milletimizin de başına bela olan bir durum
almıştır. Said-i Nursi, Nurculuğu bu iki zümrenin
omuzları üstüne kurmuş ve ölünceye kadar hiçbir din ve iman kaygısı
taşımadan geliştirme çabası göstermiştir. Bugün bazı saf
Müslümanlar, Said-i Nursi’nin gerçek yüzünü bilmedikleri,
bilemedikleri için, onun Müslümanlığa taban tabana ters
düşen görüşlerinin yayılmasında farkında olmayarak rol
almış bulunuyorlar. Oysa...