Çetin Altan’ı 60’lı yılların başında tanıdım.
Tanıştıran Aziz Nesin’in büyük oğlu olan okul
arkadaşım Ateş Nesin’di...
TİP (Türkiye İşçi Partisi) kurulduktan
sonra sosyalist hareketin içinde onunla
birlikteydik...
70’li, 80’li yıllarda
içki sofralarındaki sohbetlerde kimler yoktu ki!
İlhan Selçuk, Çetin
Altan, Fikret
Otyam, Ahmed
Arif, Oktay Akbal, Onat Kutlar,
Ahmet Piriştina, Behice
Boran, İlhami Soysal, Sadun
Aren, Rutkay Aziz ilk aklıma
gelenler.
Bizim 68 kuşağı İlhan Selçuk ve Çetin
Altan’a çok şey borçludur...
İlhan Selçuk 2010 yazında, Çetin Altan’ı 5 yıl sonra yağmurlu bir
sonbahar sabahında kaybettik.
Bu yıl
önce Cüneyt Arcayürek’i
ardından Otyam ve Akbal’ı...
Bugün yazı günüm değil ama yazmak istedim...
1965’te TİP milletvekili olarak Meclis’e giren
Çetin Altan, kürsüden nasıl seslenmişti:
“Nâzım Hikmet dünyanın en büyük
şairidir!”
Bir linç kampanyası başlattı gerici-faşist güçler...
Kana kan intikam duyguları tıpkı bugün yaşadıklarımızın bir
benzeriydi...
Zor yıllardı zor!
İlhan Selçuk ve Çetin Altan...
İki dost, arkadaş...
1980 sonrası yıllarda düşünceleri
farklıydı, yolları ayrılmıştı ama
birbirleriyle hiç dalaşmadılar, kötü söz
söylemediler, bir dost, arkadaş, kardeş olarak
kaldılar.