Eli kanlı, darbeci FETÖ’cüleri devletin kılcal damarlarından
temizlerken hukuk devletinin ilkelerini savunup bağlı olduğumuz
evrensel insan haklarını uygulamalıyız...
Demokrasi, özgürlük, hukuk devleti, laiklik gibi kavramlara,
umutlarımıza, yarınlarımıza yani ülkemizin geleceğine, evrensel
insan haklarına, toplum olarak demokratik duruşa sahip çıkıp
FETÖ’cü, kanlı darbe girişimini bir fırsata çevirmek için çaba
göstermeliyiz...
Çünkü şimdi attığımız adımlar bu toplumun geleceğini, yaşam
biçimini ortaya koyacaktır.
Umutlarımız, düşüncelerimiz, sevdalarımız, kaygılarımız, sınır
boylarında şehit düşen Mehmetlerimiz, azgınlaşan PKK terörü, kana
kan intikam duygularının memleketi yangın yerine çevirme uğraşısı
ve emperyalizm...
Bunları unutmayacağız.
Gözü kara, kendi amaçları için halkın Meclis’ini bombalayan FETÖ’cü
yaratıklar, bunun yanı sıra baskıcı bir rejimin ayak sesleri...
Küresel güçler Ortadoğu’yu kendi çıkarları doğrultusunda paylaşmak
için ellerinden geleni yaparlarken Türkiye hukuk devleti
ilkelerinden sapmadan, demokrasimizi evrensel boyutlara
taşıyabilecek mi?
Türkiye, üç koldan kanlı terör saldırılarına bu denli açıkken,
kirli oyunlar tezgâhlayanları göz ardı etmemeli.
Suriye’yi Irak’laştıran kirli güç odaklarının şimdilerde planı
Türkiye’yi Suriye’leştirmek mi?
Bu tarih ve uygarlık kokan topraklarda toplumun bir kesimini
ötekileştirmek, medya üzerinde baskı kurmak akıl işi değildir.
Elbet terör örgütlerinin tümünü lanetleyeceğiz ama hukukun
üstünlüğü, temel hak ve özgürlüklerin de yaşam biçimi olması
gerektiğini unutmayıp kalın çizgilerle altını çizeceğiz.
Savaş değil barış, diye haykıracağız, toplumun bir kesimini
ötekileştirmeyip eşit yurttaşlığı savunacağız...
***
Tek derdimiz özgür birey olmak, düşüncelerimizi açıklamak,
yazmak bizim.
Susmak bize göre değil!
Bir pazar sabahında güneşe dönük yüzler, o yitik zamanlar,
sevdalar, aşklar, tutkular.
Gizemli hüzünleri, bizi kışkırtan bakışları kendi kıskançlığımızın
içinde saklıyoruz.
Sen adı konulmamış çocuk, o son fırtınayı, yağmurları, gök
gürültüsünü anımsıyor musun?
Annen kollarını açmış, sen dünyanın en güvenli limanına
sığınmıştın... Mavi evlerin çatılarında kuşlar kanat çırpıp
havalanırken baban gurbette bir AVM inşaatında çalışıyordu.