Darbeye göğüs geren halkımıza, yurtsever polis ve askerimize
şükran borcumuz var...
Şehitlerimiz var, gazilerimiz...
Darbe girişimine karşı dik duruş sergileyen Meclis,
muhalefet partileri, halkın gücü unutulmamalı.
15 Temmuz gecesinden bugüne dek
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çağrısıyla geceleri
alanlar dolup taştı, insanlar demokrasi nöbetine
katıldı...
Yarın Yenikapı’da büyük bir miting var.
Ortak bir cephe yaratıldı!
Keşke HDP lideri de davet
edilseydi...
FETÖ’cü darbenin yaraları sarılırken sakın ola ki hukuk devleti
düzeni, temel hak ve özgürlükler, laik Türkiye
Cumhuriyeti adına geri adım atılmamalı.
Toplum içinde kin, nefret, ötekileştirme,
fırsatçı muhbir yurttaşlar ortamdan
yararlanabilir; iç ve dış güçler kışkırtmalar yapabilir.
Meclis’in gücünü kırmak için, hukuk devleti düzenini sarsmak için
her türlü yol denenebilir, suikastlar
yapılabilir.
FETÖ’cüler Türkiye Cumhuriyeti’ni yıkmaya çalışıyorlardı. Bunun
için TSK’de, Emniyet’te, Milli
Eğitim’de, devletin en duyarlı kurum ve
kuruluşlarındaörgütlenmişlerdi.
70’li yılların başından bugüne dek, hep değişim içinde oldu
Fethullahçılar...
Zeki Anadolu çocuklarını, Türkiye’nin en iyi okullarında
yetiştirdiler 90’lı yıllarda...
90’lı yılların sonlarında yurtdışında yüzlerce
okul açtılar...
ABD’nin en saygın üniversitelerinde gençlerin doktorasını
yaptırdılar...
Sürekli gelişim içindeydiler...
Bu gelişimde siyasetçilerin payı vardır...
***
FETÖ’yü bir hizmet hareketi olarak gören, eğitime önem verdiğini
vurgulayan siyasetçileri daha önce yazdım...
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bir
özeleştiri yaptı FETÖ’cülerle ilgili...
“Bunların iyi yetişmiş, çok zeki kadroları var. Şeytan da çok iyi
yetişmişti meleklerin içerisinde en alimiydi...”
Doğru!
Erdoğan, bu gerçeği çok önceden görseydi, bunlar kıskıvrak
yakalanır, 15 Temmuz kanlı darbe girişimi yapılmazdı...
Süleyman Demirel, Bülent Ecevit, Turgut
Özal yaşamıyor ama yaşayan siyasetçiler
var.
Onların da mertçe özeleştiri yapmaları gerekir.
***
Halkı “himmet” diyerek aldatıp soydular, yaşlı
insanların evlerinin tapularını ellerinden aldılar, banka kurdular,
dünyanın 160 ülkesinde okullar açtılar, Orta Asya
cumhuriyetlerinden başlayıp Afrika, ABD ve Almanya’da eğitim kurumu
açtılar.
Tüm bunları ABD, Almanya, İngiltere gibi ülkelerin desteğiyle
yaptılar.
1994 yılında Kuzey
Irak’ın Erbil ve Süleymaniye kentlerinde
okul açmak kolay mıydı? Bunlar o okulları açtılar...