Aradan 10 -11 gün geçmesine karşın o kanlı,
karanlık 15 Temmuz gecesi gözlerimin
önünden gitmiyor...
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Türk Silahlı Kuvvetleri içinde
yuvalanmış bir cuntanındarbe girişimi, tankların
altına yatılarak püskürtüldü.
Hainler halkımızın üzerine ateş
açtı, TBMM’yi
öteki kamu kurum ve
kuruluşlarınıbombaladı.
Elbet bu hain saldırının önlenmesi tarihe kırılma noktası olarak
geçecek Özgür Mumcu’nun deyişiyle.
Yıllarca FETÖ’yü yani Fethullahçı yapının
devletin olanaklarını kullanıp, gelmiş geçmiş siyasi iktidarların
desteğini alarak, devletin en duyarlı kurumlarında nasıl
örgütlendiklerini anlatmaya çalıştık.
Neydi bu kurumlar:
“Milli Eğitim, yargı,
polis, Türk Silahlı
Kuvvetleri, istihbarat...”
1971 yılından beri bu amaçla ayakta kaldılar...
Fethullah Gülen, 12 Mart’ta
gözaltına alındı 15 gün ve ardından serbest bırakıldı...
12 Eylül
darbesinde Kenan Evren ve
arkadaşlarının yanında oldu, 1982
Anayasahalkoylamasını destekleme kararı verdi.
O tarihe
dek Mehmet Kutlular’ın
Yeni Asya kolunda olan bir nurcuydu. Yeni
Asyagrubundan ayrıldı.1982 Anayasası için “Beyaz
oy verin” kampanyasına katıldı.
Anlaşmayı yüz kez yazdım, açıklama yapılmadı o günden bu
yana...
Yazıyorum:
“Asker bana ve TSK’deki müritlerime dokunmasın!”
Dokunmadılar...
***
Halkın, darbe karşıtı askerimizin, polisimizin karşı
koyuşuyla darbe girişimi püskürtülürken yaşadığımız acı
yılları unutmayıp ders çıkarmamız gerekir.
Yıllarca süren siyasi
davalarla ordumuzun komuta kademesini
FETÖ altüst
etti,medyaya adamlarını yerleştirdi,
Fethullahçı yapılanmayı yazanlar yargı yoluyla
cezalandırıldı...