7 Haziran’da halk bugün Meclis’e giren dört
partiyi uyarmış,
kendilerineçekidüzen vermelerini
istemişti...
AKP’ye verdikleri mesaj, “kendine gel,
otoriterleşmeden vazgeç, soyguna, talana son ver”
anlamına geliyordu.
MHP’ye, “salt kör milliyetçiliğin tutsağı
olma” derken, CHP’ye “ne yazık ki sosyal
demokrat bir parti olamadın, solcuları, sosyalistleri,
komünistleri dışladın, liderinin çevresini
kuşatan holding patronlarının temsilcilerinin çizdiği yol
haritasını yeğledin” diyordu.
HDP’ye gelince...
Halk açık açık şöyle dedi HDP’ye:
“Yüzde 10 seçim barajı, sanayi devrimini
yapmış, gelişmiş AB ülkelerini
bırakın,Mısır ve Suriye’de
bile yok. Seçim barajı Suriye ve Mısır’da yüzde
5... HDP Türkiye’nin partisi olma sözü verdi o
nedenle oyumu onlara vereceğim...”
En fazla AKP’den, ardından CHP’den oy aldı...
Türkler, Kürtler, Lazlar,
Çerkesler, Süryaniler...
Seçim sonuçları ortada ama nedense bir türlü ortak hükümet kurulma
aşamasına gelinmedi.
Ankara’da “erken” seçim,
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın deyişiyle
“tekrar” seçim konuşuluyor...
MHP liderinin hesabı neyse, TBMM Başkanlığı’nı altın
tepsiyle AKP’li İsmet Yılmaz’a
sununca yüzde 60’lık “blok” çöktü...
***
Benim şu parti ya da bu partiyle yakınlığım yok.
O yüzden CHP’nin hem nalına hem de mıhına vurma özgürlüğüm
var...
CHP bu kafayla giderse, İstanbul’da kazandığı kimi
belediye başkanlıklarında yapılan yolsuzluklara göz yumarsa,
önümüzdeki yerel ve erken seçimlerde avucunu
yalar.