Yaşam bir bütün değil midir?
İnsanın kendi kimliğinde oluşmuş sevgiyi, aşkı, kardeşliği, barışı
o bütünlük içinde çoğaltması...
Çağdaş insan böyle olunur ama önce uygar bir toplumun yaratılması
gerekir.
O zaman insan kendisiyle yabancılaşmaz; baskıya, zülme karşı
direnir...
7 Haziran seçimleri yaklaşırken yaşamın bir bütün olduğunu
kavramakta zorluk çeken siyasal partilerin milletvekili aday
listeleri tartışılıyor...
AKP’nin 13 yıllık kendi varsıl sınıfını yaratanların gücü
tartışılıyor; siyasal iktidarın “hoyrat” ayrımcılığında CHP’de
siyaset yapan Alevilerin önseçimlerde anlamlı sonuçlar alıp
seçilecek sıralara gelmeleri kimilerinin içine sinmiyor.
Kendi kendime soruyorum:
“CHP’de Alevilerin, Kürtlerin özellikle İstanbul, Ankara, İzmir
gibi büyük kentler-de önseçimlerde oransal olarak başarıları, kadın
adayların öne çıkmaları parti için-de kimleri rahatsız ediyor?”
İçinde yaşadığımız siyasal gelişmelerin, zamanla CHP içinde yer
tutmuş, kemikleşmiş kimi MYK üyelerinin canını sıktığı belli...
İstiyorlar ki salt Sünniler siyaset yapsın, erkekler grubu
kurulsun, sendikacılar CHP’den dışlansın, Aleviler ve Kürtler
ortalıkta görünmesin...
İstenilen bu mu yoksa ben mi yanılıyorum!